Nöbetçi Eczaneler
Kilimin dokunması için ilk olarak dağlardan pinar, palamut ve mazı bitkisi toplanarak gölgede kurutuluyor. Daha sonra iple kazanlara konulup kaynatılıyor. 24 saat kazanda bekleyen ipler, askıya asılarak kurumaya bırakılıyor. Kurutulan ipler tezgahlarda dokunarak, yün kilim haline getiriliyor. Bayat Kilim Atölyesi’nde sergilenen kilimler arasında “avşar güzeli”, “seleser”, “bindallı”, “bıtıraklı”, “ejderhalı” ve “burçaklı” gibi modeller yoğun ilgi görüyor. Şu an sosyal medya hesaplarından satışı yapılan patentli kilimler, internet üzerindeki farklı platformlardan dünyaya açılması için çalışma yapılıyor.
“SATIŞLARIMIZ İYİ DURUMDA”
Kaymakam Vekili Osman Emre Öztürk, kilimlerin köylerde 9 kadının elinde dokunduğunu söyledi. Kadınların bu işle ev ekonomisine de katkı sağladığını aktaran Öztürk, “Kilimler yüzde yüz el emeği, yüzde yüz kök boyayla yapılıyor. Şu an köylerde 9 kadın yapıyor. Bu kültürün yaşatılması için Valilik ve Kaymakamlık bütün desteği veriyor.” dedi. Bir kilimin bir ay gibi sürede tamamlandığını ifade eden Öztürk, şöyle konuştu: “Boyalar dağlardan toplanan pinar, palamut ve mazı bitkisinden elde ediliyor. Bitkileri kazanlarda kaynatıp, yaklaşık 10 gün bekletip, kilimlerde kullanıyoruz. Kilimler, sosyal medyadan satış temsilcimiz tarafından yayınlanmaya başladı. Dünyaya açılmak için de birkaç girişimlerde bulunduk. Dünyada da bunlar fark edilirse ciddi bir rağbet olacağını düşünüyorum. Şu an satışlarımız iyi durumda.”
“BU KÜLTÜR ÖLMESİN”
Kilim dokuyan 60 yaşındaki Şerif Erzincanlı ise yaptığı işin kolay olmadığını söyledi. Yeni neslin artık bu işe heves etmediğini anlatan Erzincanlı, “Eski kilim dokumacılığı yapan kadınlarımıza da malzemelerini verdik evlerinde dokuyor. Şu an satışımız güzel. Bu kültür ölmesin. Ayakta tutmaya çalışıyoruz. Kilimler yüzde yüz yün yüzde yüz kök boya patentli ve tescilli. Dokuduğumuz kilimler iki taraflı kullanılıyor.” diye konuştu. >>>AA
