Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Halaçoğlu, Büyük Zafer’i anlattı

Kanal3’te Megabirlik Genel Müdürü

Kanal3’te Megabirlik Genel Müdürü Selcen Dilek Çöygün’ün sunduğu Özel Gündem programına konuk olan Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Büyük Taarruz’u anlattı.

Kanal3’te Megabirlik Genel Müdürü Selcen Dilek Çöygün’ün sunduğu Özel Gündem programına Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu konuk oldu. Halaçoğlu programda Büyük Taarruz’u anlattı. Halaçoğlu, “Sakarya Meydan Muhaberesi kazanılmamış olsaydı zaten 30 Ağustos olmayacaktı. 26-30 Ağustos’taki savaş hiç olmayacaktı. Dolayısıyla 30 Ağustos Zaferine hazırlığın ilki Sakarya meydan muhaberesidir. Düşman o tarihe kadar Sakarya Meydan Muhaberesine kadar Polatlı civarına kadar gelmiş adeta Ankara’dan top seslerinin duyulduğu bir ortamda herkesin endişe duyduğu hatta Başkentin Ankara’dan daha içerlere Kayseri’ye alınma düşüncelerininde yer aldığı bir dönemi yaşamıştır. Haliyle oradan almak istiyorum. Aslında tabiki Sakarya Meydan Muhaberesi’nin en önemli kazançlarından biri doğuda savaş bitmiş. Yine oradaki mesela Kars Anlaşması, Gümrü Anlaşmaları yapılmış. En düzenli ordusu Türkiye Kuvayi Milliye’nin batıya kaydırılmış derlenip toparlanmış bir savaşın adıdır Sakarya Meydan Muhaberesi buradan başlamış. Bu savaşın sonrasında tabi en önemli konulardan bir tanesi Türk ordusu büyük moral kazanmıştır” dedi.

SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ

Halaçoğlu, “Sakarya Meydan Muhaberesi’nde çünkü 1683’den beri sürekli gerileyen Türk ordusu Türk Devleti bu savaşla ilerlemiş ve düşmanın geriye çekilmesine vesile olmuştur. Bu savaşla valla şöyle söylüyim bir takım yerleri hep gezdik tabi fakat bu defa ayrı bir şey daha hissettim açıkçası şöyle söyleyeyim. Kocatepe’ye çıktığımda tekrardan farklı bir gözle baktım. İçinde bulunduğumuz durumuda göz önüne alarak baktım. Çünkü o dağları taşları bugün insanlar hadi yürüyün desek inanınki belki 1 km yürüyemiyecekleri bir yerden bahsediyoruz. Şimdi Şuhut’tan Kocatepe’ye çıkmaya kalkıştığınızdaki oranın rakımını biliyorsunuz 1875 metre hatırladığım kadarıyla yani bu kadar yükseğe çıkıyorsunuz ve bütün ovalar Afyon ovası dahil olmak üzere her bir yer gözünüzün önünde fakat en önemlisi Türk askerinin bu bölgeden işte düşman cephesine gidişi son derece önemli dediğim gibi ayağındaki çarığıyla sırtındaki yüküyle elindeki silahıyla buradan o şartlarda giden askerlerimizi anlamak için bence her Türk ferdinin vatandaşının gelip burada sadece 1 km yürümeleri gerektiğini düşünüyorum. O gözle baktım. Çünkü benim aslında çocukluğum dağlarda geçti. Toros dağlarında yaylalarda geçti. O bir dereyi aşarsınız bir tepeyi aşarsınız yeni bir tepe daha karşınıza çıkar. Onu aşarsınız bir yeni tepe daha çıkar. Veya vadi daha çıkar. Böyle bir ortamda böyle bir alanda savaşıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

 “BÜYÜK TAARRUZUN BAŞLANGICI  4 BUÇUK OLARAK PLANLANIYOR”

Halaçoğlu, “Daha önce mevzilenmiş askere karşı siz adeta av haline düşüyorsunuz. Buna rağmen düşman ordusuna karşı yılmadan ölümü düşünmeden vatanı sırf kurtarmak için canını feda eden başta komutanlar olmak üzere o erlere ejdadımıza hayranlık duymamak mümkün değil. Bir kez daha hayranlık duydum açıkçası yani YüzbaşıAgah’ın mezarını ziyaret ettik. Mesela orada apayrı duygu var. Zaten ilk başlangıç olarak ama ondan sonra çıkıyorsunuz Atatürk’ün tabi Kocatepe’de heykeli var. Orada resimler var. Tabi bazı yanlışları da ben söyleyeyim size orada mesela Büyük Taarruz’un başlangıcı 4 buçuk diye planlanıyor. Sisten dolayı 5 buçukta başlıyor. Mesela orada hala 4 buçuk yazıyor. Çünkü bunların düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Buradan seslenmiş olalım. İkincisi mesela orada kesinlikle bir askeri birliğin olması lazım ve nöbet tutulması lazım çünkü Kocatepe zaten Başkomutanlık Meydan Muhaberesi olarak adlandırılır. Bizzat baş komutan Atatürk’ün sevk ve idare ettiği savaş olduğu için aslında orası 30 Ağustos Zaferi’nin kazanıldığı yerdir ama Türkiye Cumhuriyetinin de kuruluşunun tescil edildiği savaşın emir ve komuta zincirinin olduğu yerdir. Onun için orada her askerlerin nöbette durması lazım yine orayla ilgili söyleyeceğim için şimdi gençlerimiz buraları görmek zorunda tabi bazıları getiriliyor” diye konuştu.

“ANADOLU DÜŞMANDAN TEMİZLENDİ”

Halaçoğlu, “Liseyi bitiren her gencin muhakkak buraları görmesi lazım yani öyle ovalarda rahat herkesin yürüyüp seyrana çıktığı bir ortam olmadığını görmeleri lazım nasıl Çanakkale’de işte yiyecek bulamayıp katırın dışkısındaki arpayı toplayıp onu temizleyip yıkayıp kavurup yiyen ecdadımız nasıl varsa buradada çok zor şartlarda adeta adım atamıyacağınız attığınız zaman karşınızda sizi avlıycak düşman mermilerini göz önüne alarak gençlerimize bunu öğretmemiz gerekiyor. Şimdi şunu söylemek lazım tekrar ediyorum. artık şunu herkesin düşünmesi lazım düşmanın yurttan adeta herkesin can pahasına kan pahasına düşmanı yurttan attığı ve zaten 30 Ağustos’tan 9 gün sonra İzmir kurtarılmıştır. En son  Çanakkale Ezine’den tamamen düşman def edilmiştir. Yani Anadolu düşmandan temizlenmiştir” ifadelerine yer verdi.

AFYONKARAHİSAR’IN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞU

Halaçoğlu, “Balkan savaşları sonrasında Ege adalarını kaybettiğimiz savaşların ki 1912 Mayıs ayında 12 adayı kaybettik. Trablusgarp Savaşı dolayısıyla geriye kalan Ege adalarınıda 1912 Balkan savaşlarıyla kaybettik. Bu Uşi anlaşmasıdır. Yine Lozan’da bir semtin adıdır. Onunla kimse karıştırmasın Lozan Anlaşmasını 1923’te imzalanmıştır. Biliyorsunuz 22’deki bu savaşın 30 Ağustos Zaferi’nin kazanılmasından sonra artık Türklerle mücadele etme imkanı olmadığını görmek suretiyle masaya oturmuşlardır ve bu masada oturulan bu masada 1 sene sonra İstanbul’da boşaltılmıştır. Çünkü Sakarya Meydan Muhaberesiyle Afyon’a kadar çekilmişlerdi ki Çiğiltepe dahil olmak üzere o bölgelerde mevzilenmişlerdi Yunanlılar tekrardan çünkü Eskişehir’deki kuvvetleriyle bu bölgedeki kuvvetlerin arasında ihtibat vardır. Fakat dikkat ederseniz Şuhut’tan girmelerinin sebebi Afyon tarafından girmemelerinin sebebi Şuhut bölgesi Yunanlıların elinde değildir. Bu bölgeler ve buradan Kocatepe’ye doğru çıkılmıştır. Çiğiltepe ve diğer işte 5.nci Kolordu hepsi bu bölgede birikmiştir. Burası emniyetli bir bölgedir. Fakat tabi Yunanlılarda çok iyi mevzilenmiştir. Hatta Yunanlılarmevzillendikleri bölgelerin 6 ay sürerek Türklerin eline geçmesini 6 saatte geçmeleri olarak nitelendirebilir demiş olmaları Yunanlıların ne kadar sağlam olduklarını mevzillerinde bunu göstermiştir. Ama Afyon’un kurtarılmasından önce biliyorsunuz Şuhut üzerinden hareket edilmek suretiyle ki burası Kocatepeyle 14 falan bu bölgede emin bölgelerdir. Yunan topçusunun erişemeyeceği bölgelerdir. Çünkü arada dağ sinsilesi var. Ve Yunan mevzilerinin tam karşısında yer almaktadır. Kocatepe ve çevresindeki bölgeler işte Çiğiltepe’nin hemen alt tarafındaki bölgelerden yani kol ordular tümenler bu bölgelere işte özellikle topçular belli bir yere sevk edilmiştir. Ki en zor alınan yerlerden biride Çiğiltepedir. Biliyorsunuz dolayısıyla doğudan değil. Batıdan hareket söz konusu olması gerekiyordu. Nitekim böyle bir hareketle başlanmıştır. Bu bölgelerde stratejik olarak orduya lojistik destek sağlıyacak unsurlar çok önemliydi. Dolayısıyla bu bölgeden başlanmıştır. Şimdi tabi bu çok tartışılmıştır. Biliyorsunuz İsmet İnönü başta olmak üzere Fevzi Çakmak başta olmak üzere Atatürkün stratejisini pek benimsemediklerini görüyoruz. İşte daha tedbirli davranılması söz konusu ediliyor. Ama Atatürk’ün sonuç olarak ileriye sürdüğü strateji ve planlama karşısında diğer komutanlar Atatürk’ün stratejisini planını kabul etmek zorunda kalıyorlar. Hatta Atatürk bir ara madem siz hepiniz komuta heyeti olarak böyle düşünüyorsunuz ben istifa edeyim siz devam edin diyor. Fakat onlar sonunda bir defa İsmet Paşa çıkıyor diyorki hayır diyor siz asıl komutansınız madem siz böyle emrediyorsanız bu emri biz yerine getirmekle mükellefiz artık tabiki size bağlıyız diyor emrinizdeyiz diyerek vazgeçiriyorlar ve Atatürk’ün bu planı işte sonuç olarak 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşuyla devam ederek bitiyor. 15’inde de Çeşme yanılmıyorsam boşaltılıyor” dedi. Halaçoğlu açıklamasına şöyle devam etti: “Şimdi Atatürk’ün çizdiği aslında plana göre cepheyi yıkmak için Kocatepe’nin karşısında yer alan işte o sinsilenin ortadan kaldırılması lazımdı orayı ele geçirmeden Afyon’u ele geçirmemizin bir anlamı kalmayacaktı. Çünkü orada üstlerini devam ettireceklerdi. Dolayısıyla bundan kaynaklanan Atatürk bu tepeleri ele geçirmeden herhangi bir şekilde başarı elde edilemeyeceğini düşünmüştü. O sebeple çok önemli bu savaş Büyük Taarruz zaten onun için Atatürk’ün bizzat komuta ettiği savaş olduğu için Başkomutanlık Meydan Muhaberesi olarak adlandırılıyor. Çünkü top mermilerinin azaldığı bittiği nerdeyse büyük bir dengesiz harp mühimmatına karşılık önemli olan düşman toplarının kör edilmesi anlamına gelen bunların gözcülerinin ortadan kaldırılmasıyla o bölgelerin ateşe tutulup kaldırılmasıyla Yunan topçularının etkisiz hale getirilmesi üzerine zaten savaş kazanılıyor. Bunu yaptığı için sonra Afyon düşmandan kurtarılıyor” dedi.

“YUNAN ASKERLERİ HER YERİ YAKIP YIKARAK İZMİR’E KAÇIYORLAR”

Halaçoğlu şunları söyledi: “Zaten büyük bir panik başlıyor. Bu panikle Yunan askerleri geri çekiliyor. Haliyle çok büyük kayıplarda veriyorlar. Mağmafi ve kıskacada alınıyorlar. Fakat bu kıskaçtan kurtulabilenler ancak işte yakarak yıkarak işte Uşak’tan başlayan Manisa dahil Aydın dahil her tarafı yakıp yıkarak İzmir’e doğru kaçıyorlar. İşte o zamanda Atatürk’ün verdiği emir çok önemli Ordular İlk Hedefiniz Akdenizdir İleri Komutudur. Akdeniz aslında bugün Ege Denizi dediğimiz Osmanlı döneminde Cezayir bağrı sefik denilen Ege adalarının bulunduğu adalar denizinide kapsıyor. Akdeniz dolayısıyla Akdeniz hedefiniz Akdeniz derken aslında bugünkü Ege adalarının bulunduğu deniz hedefleniyor ki Akdeniz deniyor o zamanda dolayısıyla bu şekilde Türk ordusu özellikle süvari kuvvetleri Yunanlılara göre çok daha etkin çünkü onların makinalı araçları var. kamyonları ve diğer makinalı araçları var. Türklerin o kadar yok. Onlardan ama süvari kuvveti fazla zaten eski resimlere bakarsanız genelde süvarilerin girdiğini görürsünüz İzmir’e ve tabi çok büyük Yunanlılarda kayba uğramışlardır. Şimdi neden kaybettiklerini soruyor önce neden toplarınızı ateşlemediniz çalıştırmadınız diyor ki toplarımızın bütün gözlerini kör ettiniz diyor çünkü diyor öncelikle biliyorsunuz eski toplarda gözlemciler vardır. Gözlemciler hedef belirler. Ve toplar oraya doğru ateş eder. Ama bu gözlemcilerin hepsi Türk askerleri tarafından ortadan kaldırılmış. Dolayısıyla bu yüzden yapamadık diyor. Karşı çıkamadık başaramadık diyor. Bundan olmadı. Bunu ortadan kaldırınca diyor. Biz diyor çok zor duruma düştük diyor. Şimdi Atatürk’ün biliyorsunuz savaş meydanına gittiğinde o kanlar içersinde yatan o insanları görünce ölüleri görünce savaş her zaman kötü bir şeydir. Ama diyor ben bir askerim Ülkemi savunmak zorundayım ve kurtarmak zorundayım savaşmak zorundayım ama diyor siz gelmeyecektiniz. Bu ülkeye gelmeyecektiniz. İşte Türk askerinin büyüklüğü ordaydı Atatürkün büyüklüğü ordaydı mesela şöyle düşünün Sivas kongresinde özellikle manda fikrini savunanlarla ki Amerikadan’da gelen kingkreyn temsilcileri vardı. kingkreyn komisyonu deniyordu buna Amerikan mandası altında yer almasıyla ilgili orada mesela mandayıda reddeden manda ve himaye kabul edilemez hükmünü ortaya çıktığı ki Erzurum’da da bu dile getirilmişti. Bu ortaya çıkarak bunu kesin ortaya koyarak Atatürk aslında hiçbir şekilde esareti kabul etmeyeceklerini ve kesinlikle düşmanı yurttan atacaklarını hedeflemişti. Sadece İzmir’in kurtarılması değil. Çünkü bu savaşta Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Satıh bütün vatandır demek suretiyle bütün ülkenin kurtuluşunu sağladı. İşte Trikopis’i yakaladıktan sonra onada aynı şekilde başaramadıkları fakat zulm ettikleri için aslında ağır cezalar vermesi lazım belki idam etmesi lazımdı. Ama düşmanda olsa bir Ülkenin temsilcisine herhangi bir şekilde hakaret etmenin doğru olmayacağını belirtmek suretiyle büyük bir insanlık dersi vermişti.”>>>Ahmet Çetinkaya

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Gazete3.com.tr editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle Gazete3 sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz.