Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Karakaş: Sosyolog tespit, analiz ve teşhis kapasitesine sahip olmalı

  14 Kasım Dünya

 

14 Kasım Dünya Sosyologlar Günü dolayısıyla AKÜ’de düzenlenen programda konuşan Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, “Sosyolog tespit, analiz ve teşhis kapasitesine sahip olmalı” dedi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, 14 Kasım Dünya Sosyologlar Günü dolayısıyla Sosyoloji Kulübü tarafından düzenlenen programda Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencileri ile Erdal Akar konferans salonunda bir araya geldi. AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş’ın “21. Yüzyılda Sosyolog Olmak” konusunu anlattığı konferansa; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Koçak, Sosyoloji Bölümü öğretim elemanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, “21. Yüzyılda Sosyolog Olmak” konusunu anlattı. 14 Kasım Dünya Sosyologlar Gününde Sosyoloji Bölümü öğrencileri ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Karakaş, “Dünya Sosyologlar Gününde öğrencilerle bir arada olmaktan mutluyum. Ders, söyleşi, seminer, konferans bunlar araştırmanın dışında bir akademisyenin zevk alarak yaptığı işlerdir. Ben uzun zamandır idarecilik yapıyorum. Onların dışında da çok idarecilik görevlerimiz oldu. Sadece üniversitede değil, YÖK, Üniversitelerarası Kurul, TÜBİTAK, TÜBA ve ÖSYM gibi çeşitli yükseköğretim kurumlarında komisyon, kurul ve çalışma gruplarında bulundum. Hala da Rektörlük dışında bu görevlerim devam ediyor” dedi.

“SOSYOLOJİ, TOPLUMU ANLAMA VE AÇIKLAMA ÇABASIDIR”

Sosyolojinin bir bilim olarak, Batı Aydınlanma sürecine paralel olarak oluşan bir bilim olduğunu ifade eden Karakaş, şunları kaydetti: “Sosyolog da bu bilimin ortaya çıkması ile birlikte tanımlanan bir meslek olarak nitelendirilir. Modern sosyal bilim konsepti ve modern sosyal bilim felsefesi açısından baktığınızda böyledir. Sosyal bilim sadece modern ile mi sınırlıdır? Zaman dilimi ve gelişmeler açısından baktığınızda tabii ki değildir. Sosyoloji, toplumu anlama ve açıklama çabası ile tanımlanır. İnsanoğlu içinde yaşadığı toplumu, toplu halde yaşamaya başladıktan itibaren hiç merak etmemiş mi? Anlamaya ve açıklamaya çalışmak istememiş mi? Toplu halde yaşamaya başladığı andan itibaren insan çevresini, doğayı, kendi dışındaki insanları merak etmiş ve bu merakına dair sorular oluşturmuş. Bu sorulara cevaplar aramış. Dolayısıyla toplumun hakikatine ve gerçekliğine dair açıklama yapmış. Anlamaya çalışmış. Bunu din, sihir, büyü, felsefe gibi değişik çerçevelerde yapmış. Modern bilim perspektifinde yapmaya başladığı andan itibaren modern bilimin paradigması içerisinde yer bulmaya başladıktan sonra modern bilim çerçevesinde yapmıştır. Aslında modern bilimin geliştirmiş olduğu metodolojik yaklaşımlarla toplumu anlama ve açıklama çabası içerisine girildikten sonra bilim gayesi ile bilim perspektifinde toplumu açıklama çabasına girilmiştir. Belli ölçülerde bu doğrudur.”

SOSYOLOG İÇİN ÖNEMLİ 3 OLGU

Sosyoloji lisans programının ve daha sonraki lisansüstü süreçlerin temel gayesinin öğrenciye; sosyolojik bilgi öğretebilmek, yöntemler kavratabilmek ve muhayyilesini geliştirmek olduğunu ifade eden Karakaş, şunları söyledi: “Sosyologda aranan bir anlamda temel vasıflar bunlardır. Eğer siz sosyolojiye dair üretilmiş bilgilerden haberdar değilseniz, bu bilgileri derleyen metodolojilerden haberdar değilseniz ve bu müktesebata dair sizin denklemler arasında ilişki kurabilme gücünüz gelişmemişse onu anlayamazsınız. Muhayyile varsa o ilişkiyi hemen kurarsınız. İlişki arasındaki denklemi kurar, problemi görür, tespit eder, teşhis eder ve çözümleme yaparsınız. Muhayyileden kast ettiğimiz; problem çözebilme gücü, ilişki kurabilme kabiliyeti, değişkenler arasında ilişki oluşturabilme yaklaşımıdır. Bütün bunlar, muhayyileyi oluşturur. Bu, size yorum yapma gücü verir. Açıklama kabiliyetinizi geliştirir. Eğer muhayyile kısmı yoksa 20. yüzyılda da 21. yüzyılda da sosyolog olamazsınız. Sosyoloji bilgisine sahip insanlar olursunuz ama sosyolojik muhayyile dediğimiz o kapasite yoksa bu bilginin çok fazla bir faydası olmaz ya da bu bilgiyi kullanma imkanınız olmaz. O yüzden bu 3 olgu sosyolog için gereklidir. Sosyolojinin genel müktesebatına sahip olmak, metodolojisini kavramak ve muhayyile gücünüzü geliştirmek.”

“SOSYOLOG ANALİTİK DÜŞÜNME KAPASİTESİNE SAHİP VE ELEŞTİREL OLMALI”

Sosyoloğun analitik düşünme kapasitesine sahip olması gerektiğini belirten Karakaş,  “Bu aslında sosyologda başından itibaren olması gereken bir vasıftır. Meselelere at gözlüğü ile bakamayız. Tek değişkenle hareketle baktığınız da gördüğünüz yer o kadar olur. Değişkenli dünyanın çoklu yapısına ve o çoklu yapının bütünlüğüne vukufiyet sağlama ve bu vukufiyetle o dünyanın olgularını hakikatine uygun bir şekilde açıklayabilmek için analitik düşünme yeteneğimizi de geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu. Sosyologların eleştirel yaklaşım kapasitesinin önemli olduğunu söyleyen Karakaş, “Sosyolog eleştirel olmak durumundadır. Eleştiri sosyoloji teorileri içerisinde ayrı bir kategoride değerlendirilir ama sosyoloji ile ilgili bütün iddialar, bütün teoriler hepsi eleştirel bir kapasiteye sahiptir. Sosyoloğun eleştirel bakma gibi bir zorunluluğu vardır. Muhalif olmak eşittir eleştirel olmak değildir. Eleştiri, çift yönlüdür. Negatif boyutu da pozitif boyutu da vardır. Olguyu tanımlarken; bağnazca yaklaşım ve kesin inançlılık sosyolojide yoktur. Eleştirel bir duruş, eleştirel bir bakış vardır. Eleştirel bakışın altının da dolu olması gerekir” dedi. Sosyoloğun tespit, analiz ve teşhis kapasitesine sahip olması gerektiğini belirten Karakaş, “İncelediği olayları tespit etmeli, ayrıştırabilmeli, değişkenleri görebilmeli daha sonra bunlar arasında ilişki kurabilmeli ve bu ilişkiden hareketle çözümlemede bulunabilmeli. Bu yüzden tespit, analiz ve çözümleme vasfı da önemli” ifadelerini kullandı. Sosyoloğun etkili bir yazı diline hakim olması gerektiğinin önemine değinen Karakaş, “Sosyolog ortaya koyduğu bulguları ve bu bulgulardan hareketle yapacağı yorumları yazı ile ifade edecek. Etkili yazı bir diline hakim olmak da bugün, sosyoloğun önemli vasıflarından birisidir. Sözel özelliklerinin gelişmiş olması gerekir. Ama bilimsel bilgisini ortaya koyacağı, kamuoyuna sunacağı eleştiriye açık hale getireceği ürünü için değerlendirdiğimizde etkili bir yazı dili önemli” diye konuştu. Sosyoloğun metodolojik bir perspektif oluşturarak olguların analizinde metodolojiler içinde geliştirilmiş birtakım istatiksel teknikleri kullanabilme kapasitesinin de önemli olduğunu vurgulayan Karakaş, sosyoloğun en önemli vasıflarından birinin iyi bir gözlemci olması olduğunu belirtti.

 

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Gazete3.com.tr editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle Gazete3 sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz.