“2025’te çok daha değerli hale gelecek”

Yaptığı yazılı açıklamayla 2024 yılını değerlendiren ve 2025’e dair beklentilerini paylaşan Eren, geri dönüşüm sektörünün 2025’e “döngüsel ekonomi, sürdürülebilirlik, karbon ayak izi ve yeşil enerji” kavramlarıyla giriş yaptığını bildirdi. Geçen yıl geri dönüşüm sektörünün iç pazarda kısmen daraldığını kaydeden Eren, bu süre zarfında üretici firmaların yurt dışı pazar ağını genişletme çalışmalarına tanıklık ettiklerini anlattı. Eren, geri dönüşüm ham maddesini kullanan üretici firmaların sayılarında artış yaşandığını kaydederek, “Buradaki tüketim talebine karşılık sektörün teknoloji, makine, inovasyon ve AR-GE çalışmalarına yatırım yaparak, mevcut tesislerini büyüterek eşlik ettiğini söyleyebiliriz. Sektör, her geçen yıl geliştirdiği yenilikçi ve rekabetçi teknolojisiyle dikkat çekiyor. 2025 itibarıyla geri dönüşüm sektörüne genel olarak talebin artacağını düşünüyoruz.” açıklamasında bulundu. Sektörün, 2024’te “yüksek enerji maliyetleri ve kira giderleri” ile “beyaz ve mavi yakalı tesis çalışanı istihdamında ve lojistikte yaşanan sorunlar” gibi problemlerle karşı karşıya kaldığını anlatan Eren, bu nedenle zaman zaman geri dönüşümden elde edilen ham madde fiyatlarının orijinal ham maddeden yukarıda kalabildiğini kaydetti.

“2025’TE SEKTÖRDEKİ HAREKETLİLİK ARTACAK”

Fatih Eren, bu yıl itibarıyla geri dönüşüm sektöründe teşviklerin artırılması konusunda gerekli adımların atılmasını istediklerini belirterek, plastiğin ham maddesi olan granülün 2025’te daha teknolojik olacağını ve kullanım alanının artacağını bildirdi. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve benzeri yasal çerçevelerin önemine işaret eden ve firmaların geri dönüşüm odaklı stratejiler benimsemesi gerektiğini vurgulayan Eren, şu değerlendirmelerde bulundu: “Özellikle plastik ve elektronik atıkları ile tekstil atıklarına yönelik kotaların yükseltilmesi, sektördeki hareketliliği artıracak. Geri dönüşümün ham maddesi olan ve yerüstü madenleri olarak adlandırdığımız kağıt, ambalaj atığı, plastik atıklar 2025’te çok daha değerli hale gelecek. 2022 yılında kendisini hissettiren ‘atık savaşları’, bu sene ciddi boyutlara gelebilir. Burada markaların geri dönüşüm çalışmalarının belirleyici olacağını düşünmekteyiz.” Eren, Türk üretici tesis ve şirketlerin AB’deki yeni düzenlemeleri ve gelişmeleri takip etmelerinin önemine değinerek, 2025 yılında hızlıca yeniliklere entegre olunması gerektiğini vurguladı. >>>AA