Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Kadın Hukuku, Cumhuriyet’in en önemli devrimidir”

 AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi

 AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından “Cumhuriyet Konuşmaları-II: Cumhuriyet ve Kadın” konferansı düzenlendi. Konferansta konuşan AKÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Kurnaz Şahin kadın hukukunun, Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte Cumhuriyetin en önemli devrimi olduğunu ifade etti.

 

Erdal Akar konferans salonunda gerçekleştirilen konferansa;  AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin, Bölüm Başkanı Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Güneş ve Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Kurnaz Şahin ile birlikte öğrenciler katıldı. Konferansta konuşmacı olarak yer alan Prof. Dr. Feyza Kurnaz Şahin “Cumhuriyet ve Kadın” konusunu anlattı. Yeryüzünde kadın hakları sorununun Fransız Yurttaş ve İnsan Hakları Bildirgesi’nin ilanı ile başladığını belirten Şahin, “Her insan özgür ve yurttaş olarak eşittir sloganı Fransız Devriminin ana temasıydı. 1791 yılında kadın haklarının öncülerinden olan ve feminist düşüncenin ilk ve en önemli çalışmalarından birine imza atan Fransız Filozof Olympe de Gouges’un Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesini yayımladı. Ardından Gouges, ‘kadına giyotine gitme hakkı veriliyorsa neden kürsüye çıkma hakkı verilmiyor?’ eleştirisi nedeniyle 1793’te giyotinle idam edildi” ifadelerini kullandı.

 

“OSMANLI FEMİNİZMİNİN HAREKET NOKTASI, II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ İLE BİRLİKTE GELEN ANLAYIŞTIR”

Birinci dalga feminizminin 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başını kapsadığını ifade eden Şahin, kadınların hak arama çabalarında yaşanan süreci şöyle anlattı: “Eşit haklar feminizmi olarak bilinen birinci dalga feminizm; kadının siyasal haklar mücadelesi, eğitim, evlilik, çalışma hayatı gibi öncelikli alanlarda kadın-erkek eşitliğini savunan ve yasal düzenlemelerle bu eşitliğin sağlanmasını amaçlayan, hukuk önünde eşitlik isteyen bir dalgaydı. II. Meşrutiyet döneminde oluşan fikir özgürlüğü ortamında Osmanlı Devletinde kadın konusu üzerine yoğun tartışmalar başladı. Osmanlı Feminizminin hareket noktası, II. Meşrutiyet Dönemi ile birlikte gelen anlayıştır. Yaşanan süreçte feminist hareketin yükseldiğini gösteren en belirgin hareket, kadınların cemiyetleşme çabalarıdır. Adı geçen zamanda birçok kadın cemiyeti ve basın organı kurulmuştur. Bu dönemde oluşan cemiyet ve basın organları siyasal haklar, eğitim ve evlilik gibi konularda kadın-erkek eşitliğini savunan etkinlik ve yayınlar yapmışlardır.”

 

“MUSTAFA KEMAL MİLLİ MÜCADELEDEN SONRA KADINLARI ONURLANDIRDI”

Milli mücadele döneminde pek çok şehirde düzenlenen işgalleri protesto mitinglerinde, cephede, milli mücadele basınında kadınların da olduğunu ifade eden Şahin, “Kadınların milli mücadelede yapmış olduğu fedakârlık Mustafa Kemal tarafından da övünçle karşılanıyor. Mustafa Kemal Paşa 21 Mart 1923 tarihinde yaptığı konuşmada, Türk kadınının milli mücadeledeki hizmetlerini ‘Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi halasa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gördüm diyemez’ sözleri ile anlatmıştır. Bu sözlerle  Mustafa Kemal Paşa’nın, kadınları milli mücadele sonrasında onurlandırdığını görmekteyiz” şeklinde konuştu. Kadın hukukunun, Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte Cumhuriyetin en önemli devrimi olduğunu ifade eden Şahin, “Cumhuriyet’in kurucu kadrosu kadın haklarını teslim ederken aynı zamanda yatay olarak da kadınlar haklarını aramış ve Milli Mücadelenin bütün parametrelerinde yer almışlardır. Cumhuriyet’in ilanıyla kadın hukukuyla birlikte rasyonel bir devlet ve dinin hüviyetinden, dinin baskısından kurtulmuş bir aile ve kadın tasavvuru oluşmuştur. Cumhuriyetin kuruluşunda kadın olgusunu değerlendirdiğimizde kadını bir ulus inşası içerisine koymamız gerekir. Cumhuriyet kadını, her akşam baloya giden, süslü imajı verilen kadın değildir. Cumhuriyet kadını faziletli, Milli Mücadele kahramanı, erkekle eğitim ve iktisadi şartlar bağlamında eşit, aynı zamanda annelik olgusu ön planda olan bir kadındır” dedi. Cumhuriyetle kadın kimliğinin yeniden biçimlendiğini ifade eden Şahin, sözlerine söyle devam etti: “Cumhuriyet döneminde yaratılmak istenen yeni kadın imgesi, kadına pek çok alanda özgürlükler sunar ve yeni sosyal ve yasal haklar sağlarken aynı zamanda onun ev içi alandaki konumunu da ön plana çıkarmış ve annelik misyonuna vurgu yapmıştır. Türk feminizmi, Türk milliyetçiliğinin ve medeniyetinin kavramsallaştırılmasında önemli bir unsuru teşkil eder. Milli Mücadele kahramanı, Yazar Halide Edip Adıvar ve Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan, yeni Türk kadını imajının oluşturulmasında esas rolü oynamışlardır. Yeni Türk kadını imajı, erkekle birlikte mücadele veren,  fedakâr ve kahraman kadındır. Türk milli kimliği cinsiyet eşitliği üzerine kurulmuştur. Bu manada özgürleşmiş Türk kadını imajı, yeni Türk milletinin hakiki kimliğini temsil etmektedir.”

 

 

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Gazete3.com.tr editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle Gazete3 sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz.