Kanal3 ekranlarında Megabirlik Genel Müdürü Selcen Dilek Çöygün’ün sunduğu Mega Siyaset programına konuk olan Ortadoğu Uzmanı Şeyma Kızılay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili olarak, “Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile olan ziyaret hem diplomatik anlamda hem de dediğiniz gibi ticari anlamda güçlü bir etki oluşturdu” dedi.
Kanal3’te Megabirlik Genel Müdürü Selcen Dilek Çöygün’ün sunduğu Mega Siyaset programına Ortadoğu Uzmanı Şeyma Kızılay konuk oldu. Kızılay, Türkiye’nin dış politikası konusunda açıklamalarda bulunarak, “Türkiye’nin dış politikası genel anlamda girişimci ve insani bir dış politikaya dayanıyor ve Ortadoğu’ya ya da Ege ya da Doğu Akdeniz bölgesindeki politikası da bu minimalde şekillenmeye daha çok başladı. Son dönemlerde özellikle bölge ülkeleriyle olan ilişkilerimizin daha yoğun ve iş birliği çerçevesi içerisinde hareket etmeye başlaması gerek Yunanistan’la gerek Mısır’la Suriye ile normalleşme süreçlerinin yeni bir boyuta evrilmesini de beraberinde getirdi. Bu kapsamda Türkiye’nin izlediği politikada iş birliğini uzlaşmayı ve bölgede daha uzlaşmacı bir tavır sergilemeye yönelik birtakım adımlar atılıyor. Yunanistan’la başlayan süreci aslında hem Suriye ile hem Mısır’la ilerleyen hareketlenmeleri bu kapsamda değerlendirebiliriz” dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN MISIR ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yi ziyareti konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kızılay, “Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile olan ziyaret hem diplomatik anlamda hem de dediğiniz gibi ticari anlamda güçlü bir etki oluşturdu. Diplomatik anlamda geleceğe dair yeni hamlelerinde başlayabileceğini işaret ediyor ve bugün gelinen nokta aslında bir takım başka diplomatik aşamalarında sonucu ne gibi aşamalardan geçti. Mesela onlara baktığımız zaman Ağustos 2020 ile başlayan bir süreç aslında Yunanistan ve Mısır arasında gerçekleştirilen bir deniz yetki anlaşması yapıldı. Ve bu anlaşma aslında Türkiye’ye bir sinyal niteliğindeydi. Çünkü Türkiye’nin deniz yetki alanlarının güney sınırını tanır vaziyette bir anlaşmaydı. Bu hakkaniyetli bir anlaşmaydı ve bu sinyal olarak olumlu bir sinyal olarak okundu. Dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu taraflar arasında diplomatik temasların sağlanmaya başladığına dair açıklamada da bulunmuştu. İlerleyen süreçlerde 2021-2022’ye geldiğimizde Katar Dünya kupası faaliyetleri, etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sisi bir araya geldiler. Bu aslında normalleşme adına bir dönüm noktası oldu. Hem diplomatik alanda hem de diğer alanları da yeni gelişmelerin açılması anlamında devamında 6 Şubat deprem felaketi yaşadık ve bunun üzerine Mısır’dan insani yardım gelirken bir yandan insani yardım faaliyetlerini bulundururken Dışişleri Bakanı da Türkiye’ye gönderildi. Ve buda yine bir dönüm noktası olarak adledilebilir ve son olarak gelinen şimdiki nokta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği Mısır ziyareti gelecek adına da bir takım işaretler içeriyor. Bunlardan en önemlisi Erdoğan’ın Sisi’yi Ankara’ya davet etmesi oldu. Bu da ilerleyen dönemlerde daha fazla temasın gerçekleşeceğini üst düzey ilişkilerin devamlılığın sağlanacağını gösteriyor” ifadelerine yer verdi.
“ENERJİ LANETİ”
Kızılay, “Ortadoğu geneline bakıldığında enerji laneti dediğimiz ya da doğal kaynak laneti aslında doğal kaynağa sahip bir ülkenin daha ferah ve daha sürdürülebilir bir düzene oturması gerekirken Ortadoğu temelinde bu kaynaklarına sahip olan ülkelerin aslında daha geri planda kalmaya mecbur bırakıldığını görüyoruz. Bu da enerji laneti olarak adlandırılıyor” dedi.
RUSYA VE ÇİN
Kızılay, “Rusya’nın yıllardır sıcak denizlere inme politikasından bahsedebiliriz. Suriye özelinde ya da Doğu Akdeniz özelinde görebiliyoruz indi zaten 2015’te özellikle Suriye iç savaşında müdahil olmasıyla birlikte bölgede ağırlığını büyük oranda koydu. Çin’e baktığımızda daha çok ticari ve ekonomik faaliyetler üzerinden bir güç pekiştirme yoluna gidiyor” diye konuştu.