Son günlerde aldığımız kötü haberlerin ardı arkası kesilmiyor. İlk olarak Narin Güran hemen sonrasında 2 yaşında minicik bir kıza yapılan acımasız ve kan donduran gerçekler!
Daha öncesi de var tabi ki…
Leyla Aydemir, Irmak Kupal, Müslüme Yağal ve daha pek çok büyümeyen, küçücük yasta hayattan koparılan ÇOCUK…
Bu haberleri aldıkça, hele ki yapılan soruşturmalarda en yakınları tarafından katledilme gerçekleri ortaya çıktıkça insan kendisine soruyor.
“Nerede hata yaptık?”
Evet nerede hata yaptık? Galiba insanlara güvenerek hata yaptık. Evlatlarımızı ailemiz olarak bildiğimiz, aynı kanı taşıyan insanlara emanet ederek hata yaptık.
Eskiden annemiz, babamız bizi komşuya bırakıyordu, ben de bırakayım ne olacak ki? diyerek hata yaptık.
Çalışmaktan ya da evlatlarımızla ilgilenmek, onları dinlemek, anlamak varken, görmezden gelerek hata yaptık!
Biz gerçekleri görmek istemedikçe hata üstüne hata yaptık!
Peki bunca hataya rağmen ders aldık mı?
Görünen o ki Hayır!
Yemyeşil gözleriyle hatırladığımız çocuk Leyla Aydemir’i Amcası Yusuf Aydemir öldürdü!
Çocuk Müslüme Yağal’ı dedesi olarak bildiği babası öldürdü!
Çocuk Gizem Akdeniz’i amcası Süleyman Akdeniz katletti!
Çocuk İkranur Tirsi’yi dayısı öldürdü!
Ve şimdi ise Narin Güran…
Katil hala belli olmasa da kesin olan tek şey ailesi tarafından öldürülmesi!
GÜ-VEN-ME-ME-Lİ-YİZ!!!
En yakınımıza dahi GÜ-VEN-ME-ME-Lİ-YİZ!
Tertemiz, masum, Allah’ın bir emaneti olan çocuklara bu dünyada mutlu ve huzurlu bir ortam sağlamak bizlerin en önemli borcu!
Eskiden ağlayan bir çocuk gördüğümüzde içimiz daralirken, şimdi bu yaşanılanlar neyin nesi?
Biz insanlığımızı nerede bıraktık? Neden böyle oluyor? Nasıl bu hale geldik?
Adalet mutlaka tecelli edecek!
Bu olayların yaşanmaması en büyük temennimiz olsa da, bu olayların yaşanmaması için evlatlarımıza sahip çıkmak da bizlerin en önemli görevi!
Son olsun, son bulsun, artık toprak değil, yaşam kazansın!