Küresel ekonomiye baktığımızda lehimize olabilecek bir takım gelişmeler olduğunu görüyoruz. Bu gelişmelerin Türkiye ekonomisine olumlu katkısının görülebilmesi uygulanan para politikalarının devamına bağlı. Küresel boyutta bizi olumlu etkilemesi beklenen gelişmelere kısaca değinelim.
**
ABD tarafındaki gelişmeler bizim açımızdan önemli. Bunun bir nedeni bu ülke ile yapmış olduğumuz ticaretten kaynaklanıyor. ABD ekonomisinin büyümesi ihracatımızı olumlu etkiler. Son verilere baktığımızda ise ABD’de büyüme rakamlarının yüksek faizlere rağmen iyi geldiğini görüyoruz. Bu yılın Eylül ayında FED’in faiz indirimini başlatması ise ABD büyümesini destekleyecektir. Bu durum Türkiye’nin bu ülkeye ihracatına katkı sağlar.
**
FED’in faiz indirimine gideceği beklentisi de gelişmekte olan ülkelere yönelecek yabancı fonlar açısından olumlu. Bu sene bir adet faiz indirimi bekleniyor olsa da iki faiz indirimi rafa kalkmış değil. Yılın ikinci yarısında ve 2025 yılında Türkiye’nin yabancı sermaye akımlarından aldığı payı artırması mümkün olabilir.
**
Euro bölgesinde enflasyon oranında hedefe henüz ulaşılmasa da bir düşüş var. Ayrıca Avrupa ekonomisinde ABD’den farklı olarak bir zayıflık söz konusu. Büyüme oranları neredeyse sıfır düzeyinde. Haziran ayında 5 yıl sonra ilk defa faiz indirimine gittiler ve Eylül’de de indirim beklentisi var. Avrupa ekonomisinin toparlanması özellikle 2025 yılında bizim açımızdan önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin ihracatında Avrupa’nın önemli bir paya sahip olduğunu dikkate aldığımızda bu gelişmenin ihracat gelirlerimizi destekleyeceğini söyleyebiliriz.
**
Çin ekonomisinin hali hazırda güçlü olmaması da bizim açımızdan olumlu bir tablo sunuyor. Küresel ekonominin lokomotifi olan Çin’deki toparlanmanın zaman alacak olması özellikle petrol fiyatlarını baskılıyor. Brent petrol fiyatı jeopolitik gerginlikler ve FED politikalarının etkisiyle bu yazının yazıldığı sırada bir miktar yükselerek 87 dolar civarına geldi. Petrol fiyatlarında sert yükselişlerin olmaması hem cari açığımız hem de akaryakıt fiyatları üzerinde olumlu etki doğurabilir. Özellikle içinde bulunduğumuz dezenflasyon sürecinde petrol fiyatlarını baskılayan gelişmeler önem kazanmakta.
**
Çin ekonomisindeki toparlanmanın gecikmesi aynı zamanda bu ülkeden yapılan ithalatın fiyatını da baskılıyor. Bu ise bizim gibi Çin’den yoğun ithalat yapan ülkeler için dezenflasyona katkı yapan bir faktör.
**
Jeopolitik risklerin azalması bizim açımızdan olumlu sayışabilecek diğer önemli bir gelişme. 2023 yılının sonlarında artan ve 2024 yılının başlarında devam eden riskler sönümlenmiş gözüküyor. Jeopolitik alanda her an bir gerilim yaşanabileceğinin de altını çizelim. Ancak en azından şu anki mevcut durum risklerin sönümlendiğine işaret ediyor.
**
Küresel ekonomideki bahsettiğimiz bütün bu gelişmeleri birlikte değerlendirdiğimizde, Türkiye açısından olumlu gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin bu gelişmelerden yararlanması ise ülke içindeki ekonomik gelişmelere bağlı. Dezenflasyon sürecinden sapılmaması durumunda bahsettiğimiz bu olumlu gelişmelerin etkileri görülebilir. Aksi takdirde küresel ekonomideki gelişmelerin ekonomimiz üzerindeki olumlu etkisi sınırlı düzeyde kalacaktır.