Dünyaya, beyin felçli bir çocuk olarak geliyor!
Altı yaşına kadar yürüyemiyor ve konuşamıyor. Bunları bir sorun olarak almıyor.
“İmkansız bir şey yok, sadece zaman alıyor.” Onun hayat felsefesi…
Sırt üstü yatıp, uzun uzun gökyüzünü seyre dalıyor; bizlerin görmediği şeyleri orada buluyor, dinleniyor…
Gaziantep’te bir seminerde salondaki dinleyicilere, “ Sağ ayağınızı bir adım sağa atın, sonra sol ayağınızı sola atın.” Diyor. Sonra :
“Sizlerin birkaç saniye içinde yaptığınız bu davranışa ben, üç yılımı verdim.” Sağlığımızın kıymetini bilmemiz konusunda başka söze gerek bırakmıyor.
“Babam bana çok pahalı oyuncaklar alırdı, mahalle çocukları oyuncakları oynamak için benimle arkadaş olurlardı.” Diyor.
İlkokul öğrencisi olarak az sorun yaşayarak bitiriyor.
Orta okulu azaplı günlerin başlangıcı sayıyor. Tek öğretmenden 12 öğretmenim oldu bir anda. Her biri ayrı bir karakter, çöz çözebilirsen! Hele bir Türkçe öğretmeni var ki, başa bela! Benim rahat konuşamama özlümü başıma vuruyor durmadan. Diyordu ki:
“Türkçe’yi bilmeyen, diğer derslerde başarılı olamaz!”
Baskı, bürokratik engellerle 90 gün beni okulumdan ayırdı. Siz söyleyin ben mi özürlüyüm yoksa öğretmenim mi?
Yılmadan orta okul ve liseyi bitiriyor.
1994 yılında Üniversite sınavını giriyor.
Sınavdan çıkınca, “Hiçbir Türkçe sorusuna dokunmadım.” diyor Turgay Karakaş
Aile ve sevenleri, “Hiçbir Türkçe sorusu yapmadan, nasıl kazanacak sınavı?!..”
Tugay kazanıyor…
Hem de Türkiye 25. olarak.
Rotasını Türkçe öğretmenin evine çeviriyor!
Kucağında 90 tane kırmızı gül ile. Başarısını söylüyor, 90 gün okulundan ayırdığını da hatırlatarak! Öğretmeni yüzü mü daha kırmızı, yoksa güllerin kırmızısı! size bırakıyorum…
Her bir insan ayrı dünya! Bu dünyanın kapısından içeri girmek, herkese nasip olmuyor. Her insan ayrı bir kitap onu okuyabilmek gönül meselesi Vesselam! Gönülsüz iş yapmayacaksın.
10-16 Mayıs Engelliler Haftası.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Mehmet Fatih Kacır, bu sene Turgay Karakaş’ın öyküsünü paylaşarak haftayı başlattı:
“Engelleri sevgiyle, öz güvenle, bilimle, teknolojiye aşıyoruz.” Diye.
Türkiye’nin ilk Uzay Mühendisi Turgay Karakaş.
TÜBİTAK Sage ekibinde çalışıyor.
Teknoloji hamlesinin bir neferi olarak ülkemizin ilk geliştirdiği Seyir Füzesi ekibinin bir parçası Turgay Karakaş. Savaş Sanayi projeleri onunla canlanacak. Bu toprakları korumak öyle kolay olmuyor. Annesi ona:
“Mahalle çocukları seni dövüyorlar. Sen onları bilginle, matematikle döveceksin.” Demiş. Turgay Karakaş bilim yolunda emin adımlarla ilerliyor…
Turgay Karakaş, altı yıldır evli, 4,5 yaşında bir kızı var. Kızı da uzay oyunları oynamayı çok seviyormuş.
Turgay, “Hayat matematikle başlar. Matematiğin hikayesini bol bol çocuklarınıza anlatınız…”
Turgay altı yıl konuşamamış ama Türkiye aylardır onu konuşuyor…
Mutlu kalınız…