İsrail Gazze’den ne istiyor?
Plana göre İsrail bölgede güvenliği süresiz olarak kontrol edecek ve İsrail’e düşman gruplarla bağlantısı olmayan Filistinliler bölgeyi yönetecek. İsrail’in en büyük müttefiki olan ABD, savaştan sonra Gazze’yi Batı Şeria merkezli Filistin Yönetimi’nin yönetmesini istiyor.
İsrail’in en büyük korkusu Filistin Devleti’nin tanınmasının ardından gündeme gelecek ve tartışılacak en önemli konu ise fiili olarak devletin kurulması. İsrail, iki devletli çözümünün sonuçsuz kalması için bugüne kadar yapılan tüm anlaşmaları işlevsiz kıldı. İsrail Filistin devletinin kurulmasından nedenmi korkuyor?
- Güvenliğinden korkuyor. İsrail, Filistin Devleti’nin kurulmasının, kendilerine yönelik güvenlik risklerini artırabileceğinden endişe ediyor. Öyle ki, kendisine sınır bir Gazze’ye dahi tahammül edemeyen Tel Aviv, bağımsız ve toprak bütünlüğü olan bir devleti, kendi varlığı için büyük bir tehdit olarak görüyor.
- Toprakları kaybetmekten korkuyor. Filistin Devleti’nin kurulması, Filistinlilerin işgal altındaki topraklarının en azından bir kısmını geri alması anlamına geliyor. Coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti, İsrail’in toprak kaybetmesi anlamına geliyor. Kurulduğu günden bugüne sürekli istilacı bir politika güden İsrail, işgalci yerleşim yerleriyle Filistinlilerin köyleri arasında bile bağlantı bırakmamaya çalışıyor.
- Uluslararası itibar yitirmekten korkuyor. Filistin Devleti’nin kurulması, uluslararası alanda İsrail’e yönelik baskıyı artırabilir. Özellikle bugüne kadar yaptığı katliamlar ve soykırım suçlamalarıyla yüzleşebilir. Halihazırda İsrail, işgal ettiği topraklarda tek otorite olduğunu iddia ediyor ve güç kullanma yetkisinin yalnızca kendisinde olduğu iddiasıyla öldürmeye, yıkmaya devam ediyor.
Öyle ki, Filistin Yönetimi ile imzaladığı Oslo Anlaşmasının bile uygulanmadığını da hatırlatalım.
Yahudi inanç ve değerleri açısından dünyanın en kutsal ve kozmopolitik şehri olan Kudüs, Yahudilere göre Tanrıyla buluşmanın başlayacağı yer olarak kabul edilir, Yahudilerin ebedi kıblesi olarak görülür. Aynı zamanda Yahudilere göre yeryüzünün en kutsal alanı ve hac yapılabilecek tek yer Kudüs’tür.
Müslümanlık için Mescid-i Aksa, Müslümanların Mekke ve Medine’den sonra İslam’ın en kutsal üçüncü dini mabedi olarak kabul edilir. Miraç olarak tanımlanan ve Hz. Muhammet (s.a.v.) göğe yükseldiğine inanılan sürecin başlangıcında Hz. Muhammet (s.a.v.) Mescid-i Aksa’ya geldiğine inanılır. Burası aynı zamanda Yahudiler için de kutsal bir alandır. Kral Davut’un oğlu Süleyman’ın ilk tapınağı burada üç bin yıl önce inşa ettiği inanışı vardır. Üç semavi dinin de Kudüs’te kutsal mekanlarının bulunması, kentin tarih boyunca uluslararası öneme sahiptir. Kudüs, üç semavi din olan İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık için çok kutsal yerleri içinde barındırır. Kutsal yerlerin önemli bir kısmı Doğu Kudüs’te yer alırken Peygamber efendimizin şu sözü de Müslüman alemi için Kudüs’ün ne kadar önemli olduğunun bir kez daha altını çizmemize vesile oluyor.
“Orası haşr ve dirilişin gerçekleşeceği yerdir. Gidin ve orada namaz kılın! Çünkü orada kılınan bir vakit namaz, başka yerde kılınan bin vakit namaz gibidir.”
İsrail’e desteğini açıklayan giyim, yeme içme, lojistik, sanayi v.b bazı şirketler taraflarını beyan edip markalarını da kamuoyu ile paylaştılar. Bunlardan bazıları Mango: Mango, İsrail’de 15 mağazası bulunan ve İsrail ekonomisine katkıda bulunan bir markadır. Levi’s: Levi’s, İsrail’de üretim yapan ve İsrail ekonomisine katkıda bulunan bir markadır. TommyHilfiger: TommyHilfiger, İsrail’de üretim yapan ve İsrail ekonomisine katkıda bulunan bir markalardır ki bitmiyor; Volkswagen, Tesla, Starbucks, Netflix, Mastercard, Google, Disney, Bosch, Bayer, Apple, Amazon, McDonald’s, Burger King, Puma, Coca Cola, Lipton, Nestle, Loreal, Dell, Domestos, Doritos, Dove, Fairy, Fanta, Febreze, Fendi, Fiverr, Garnier, Gillette, HeadandShoulders, HP, HSBC
Gelelim Migros’a Migros İsviçre’nin en büyük perakende şirketi, en büyük süpermarket zinciri ve en büyük işverenidir. Ayrıca dünyadaki en büyük kırk perakende şirketinden biridir.
Ana şirketi Inditex bünyesinde yer alır ve Zara, Pull&Bear gibi markalarla aynı gruptadır. İsrail ekonomisine katkıda bulunan bir markadır.
Hepimizin mahallesinde, köşe başında, iş dönüşü uğradığımız ve çocuklarımızın koşarak alışveriş yaptığı bir marka ki A101. A101 gibi ülkemizin güzide markalarından biri hala İsrail’e destek veren markalarının ürünlerini hem satıyor hem de indirimli ürünler kategorisine koyuyor.
Trendyol ‘Ablukanın devam ettiği Gazze’de sivil halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, Trendyol olarak 10 milyon dolar insani yardım yapma kararı aldık’ dedi. Göstermelikti hepimiz biliyoruz. Sonrası İsrail ürünlerini satmaya devam ettiğini de beyan etti.
Gelelim Büyük Güç Rekabeti, Yeni Dünya Düzenine…
Büyük Güç Rekabeti, Yeni Dünya Düzeni gibi tanımlarla ifade edilmek istenen bu dönüşüm süreci, aynı zamanda bugün kaos ve karmaşıklıkla harmanlanmış risklerle dolu bir dünyayı içerdiğini hepimiz biliyoruz. Küresel sistemin başat aktörü kabul edilen devletler, her zamankinden daha temkinli ve bir önceki yüzyıldan aldıkları derslerle, yeni dünyanın satranç hamlelerine hazırlanıyor, pozisyonlar belirliyorlar.
Neydi Yeni Dünya düzeni?
Yeni Dünya Düzeni, monarşileri yıkmayı ve dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak totaliter bir tek dünya devleti kurmayı planladığı öne sürülen, etkinliği ya da varlığı doğrulanamamış bir komplo teorisi.
Bu komplo teorisini batılılaşma, teknoloji, güç (herkese göre değişir), ekonomik refah ve renkli sosyal hayatlarla evlerimize, ailelerimize, mahremimize kadar girmelerine müsaade ettik. Toplumumuzun, birlik ve beraberliğimizin, inançlarımız ve değerlerimizin göz göre göre teslimiyetine tanıklık ediyoruz şimdide.
Yaşadığımız ve gördüğümüz odur ki bu Büyük Güç Rekabeti, Yeni Dünya Düzeninindini, dili, ırkı, cinsiyeti, anayası ve hukuku,hak ve adaleti, insan ve insanoğlu ile hiçbir birliği, dirliği ve değeri yoktur. Maddeye esir, insanı yaradılış sıfatlarından uzak kaotik güçtür.
Şahsıma göre ben sevmedim bu Büyük Güç Rekabeti, Yeni Dünya Düzenini
Esenkalın…