Veli Cengiz (Köşe yazısı)
(30 AĞUSTOS 2023 TÜMGENERAL)
25 Ağustos 2019 günü Afyon Garnizon Komutanı olarak göreve başlıyor. 27 Ağustos Afyon’un kurtuluş günü. Zafer Müzesi’nin yan tarafında fotoğraf sergisi var. Protokol orada, tabi ki halkla birlikte. Ben fotoğraf sergisini dolaşırken, Özdemir Şan Paşamın emir subayı Mahsur Astsubay, “Yeni Garnizon Komutanımızla tanış hocam; çok iyi bir komutan.” Demişti de, hemen oracıkta bulup, “Hoş geldiniz paşam. Göreviniz hayırlı olsun.” Demiştim.
Garnizon Komutanlığı görev süresinin iki yıl olduğunu daha önceki komutanlarımızdan öğrenmiştim. Osman Alp paşa dört yıl yaptı. “Çok mu olmuş!” diyen olursa, “Bir dört yıl daha yapsa, yine az olur.” Azlığı çokluğu bir kenara bırakalım, paşamızın terfi alarak yükselmesi, üst göreve gitmesi ortak sevincimiz olsun; onu tanımak bahtiyarlık olsun. ADD Afyon Şubesi olarak ziyaretlerine gittik. O da iadeyi ziyarette bulundu değer vererek. Çok candan, çok içten sohbetlerimiz oldu, unutulmayacak anılar biriktirdik.
Evim Salça Fabrikası’nın açılışında beraberdik eşiyle. Fabrikanın sahibi köyümden Erol Cengiz’di. Açılış sonrası Gazlıgöl’de yine köyümden İrfan Arslan (Şehit) evine gitmeyi teklif ettim hemen, düşelim yola Veli Bey dedi. İlk kez karşılaşacaklardı, ben ürke, çekine eve götürdüm değerli eşi Fatoş Hanımla birlikte. Asiye hanım, eşini kaybettikten sonra en az beş veya altı çocuğu hiç ayırmadan çekirdek aile içinde toplayarak ortak geliri kazanarak ve ortak gideri harcayarak, hiçbir sorun yaşamadan herkesi iş sahibi yapmış bir kahraman kadın. İşte ben böyle kadınları gördükçe, tanıdıkça “Ülke yönetimini kadınlar yapsın” derken boşuna demiyorum.
Nereden nereye gittim farkında olmadan. Şunu fark ettim ki, hiç tanımadan koyu bir sohbetin içinde olabiliyor insan… Asiye Hanım ve gelinler ikramlarını yaptılar, Osman paşam ve Fatoş Hanım, “Teşekkür ederiz Veli bey, iyi ki bizi bu insanlarla tanıştırdınız .” demişlerdi. O aile paşamızın Afyon’dan ayrılacağını daha bilmiyorlar; söylemeye de benim dilim varmıyor.
Osman Alp paşam, iddia ediyorum kırk yıllık Afyonludan daha çok bilir mahalle ve sokakları. Sabahları ve akşamları veya tatil günlerinde o sokak senin bu sokak benim dolaşmıştır; boşu boşuna değil, dost edinerek. Köşe başında oturan bir yaşlı kadını görmeye görsün, elini öper, hal hatır sorar, ayrılırken de Anadolu usulü “ Sarılarak, kucaklaşarak” ayrılırlar. Bu ziyaretleri hep sivil yapar. Dolaştığı sokaklarda esnafa uğrar, hayırlı bol kazançlar diler, zamanı varsa da bir çay içmeye, bir kahve içmeye hayır demez. Gönül alır, gönül verir onlara, dostluk baki kalır.
Sabah ezanı ile birlikte yürüyüşe başlarmış. Güzergâh Ordu Bulvarı olunca sık sık eski Valimiz Sn. Gökmen Çiçek’le karşılaşırlarmış. Çöpçülerden önce görev başındaydık, onlarla selamlaşır, birbirimize güzel dileklerini söyler, herkes yoluna, işine düşermiş. Ben “Boşuna demiyorum Afyon şanslı bürokratlar açısından” Allah onlardan razı olsun… Paşamız, öz Anadolu insanı. Ankara’nın Gölbaşı ilçesinin Hacılar köyünden. Daha bir yıl olmadı babası Ali Bey’i kaybedeli. Annesine uzun ömürler dileyelim. Yurdundan, yuvasından ayırmak zor oluyor yaşlı insanları. Anadolu, yurdumuz, sevdamız, yuvamız. Toprağının üstünde doğan güneş bağırlarını yanık eder onların, yüreklerini de sevdalı. Bu sevda hizmet için yüreklerini güm, güm attırır. Sayın paşamızın yeni görev yeri Ankara olacak ama neresi belli olmadı daha. Hayırlısı ne ise o olsun. Eşi Fatoş Hanıma, oğlu Ali, kızı Ece’ye sağlıklı günler dilerim. On yıldır paşamın Emir Subaylığını yapan Ast. Subay Turgut Bey’e de teşekkürlerimi sunar, yolunun açık olmasını dilerim. Güle güle Sayın Paşam, sizi özleyeceğiz. Mutlu kalınız…