Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Bütün köy her şeyi biliyor”

Kanal3’te Megabirlik Genel Müdürü Selcen Dilek Çöygün’ün sunduğu Mega Siyaset programına Kanal3 Haber Müdürü Hüsniye Oral, Kanal3 Editörü Zeliha Akbedir konuk oldu.  Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kar da telefon bağlantısıyla katılım gösterdi.

Kanal3’te Megabirlik Genel Müdürü

 

 

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesi konusuna değinen Gazeteci Hüsniye Oral, “Narin’in ölümü öldürülme şekli kaybolması 19 gün boyunca aranması emniyet güçlerinin çabaları herkesin elinde hepimizin elinde her gün Narin’le yatıp Narin’le kalktık değil mi? Yani bugün programın adı Mega Siyaset ama siyaset konuşulucak gün değil. Gerçekten bugün herkes Narin’i konuşuyor. Narin’in nasıl öldürüldüğünü konuşuyor. Narin’in ölümüne ilişkin soru işaretlerini konuşuyor. Aslında adaleti konuşuyoruz. Yani Narin’in cinayetiyle ilgili süreçteki soru işaretlerinin aydınlatılması demek. Soru işaretleri varmı diye sordun var. Hepimizdeğil mi? Bir kız çocuğu bir insan bir yani canlıyı katletmek öldürmek sonra onu götürüp bir yere saklamak günlerce sakladığını saklamak konuşulan o kadar çok şey var ki bütün köy bundan haberdar bütün köy her şeyi biliyor” dedi.

 

“ZANNEDERSEM NARİN’İMİZ KAYBOLDUĞU GÜN ÖLDÜRÜLMÜŞ”

 

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kar, yaptığı açıklamada,  “Şimdi öncelikle bir ön otopsi yapıldı. Otopsi prosedüre uygun olarak yapıldı. Çünkü deliller kaybolmasın diye anında mahalinde yapılır otopsi çünkü bulunduğu yerin hemen otopsi yapılması lazım bulunduğu yerde çünkü deliller zamanla maalesef azalıyor. Bu ilk otopside ölüm zamanıyla ilgili bir takım fikirlerimiz oldu. Her ne kadar otopsi raporunda resmi olarak ölüm zamanının net olarak söylenmesi dahi çürüme bulgularının varlığıyla biz suda en azından 15 gün kalmış olduğu hakkında bir fikir edindik. Kabaca buda zaten itirafçı sanığın ifadeleriyle örtüşüyor. İtirafçı sanık şöyle söyledi. Zannedersem Narin’imiz kaybolduğu gün öldürülmüş. Bu artık neredeyse kesin sonrasında cesetten nasıl kurtulabiliriz diye amcayla itirafçı sanık arasında geçen diyaloglara baktığımızda cesedin ertesi gün dereye götürülüp saklandığını görüyoruz. Derede şöyle bir şey olmuş. Önce bir balçık derenin suyun altındaki balçık kazılmış bir çukur yapılmış bir çuvalın içerisine Narin’in bedeniyle birlikte Narin’in bütün eşyaları konulmuş olay anında kaybolduğu giysiler üzerinde terliği dahil çantası dahil bütün eşyaları birlikte çuvalın içine konup kazılan balçık çukura önce yerleştirilmiş sonra hareket etmesin diye suyun debisi ile üzerine çok ağır taşlar konmuş yaklaşık 15-20 kg ağırlığında taşlar konmuş bu da yetmemiş üzerine kamufile etmek için ağaç dalları konmuş burada amaç çok net ceset ortaya çıkmasın ceset bulunmadıkça da suyla beraber deliller azalsın ve ortadan kalksın. Bir kere en az 15 gün süre en az 15 gün diyebiliyoruz. Bu bulgularla benim tahminim yaklaşık bir 17 günlük süreyi gösteriyor. Su özellikle yaz aylarında sıcaklığın ortalama 35 derece olduğunu düşünürsek tatlı su olduğunu düşünürsek birde bu su maalesef kirli bir tatlı suymuş yani civardan bütün atıklarında karıştığı kirli bir tatlı suymuş sıcaklık tatlı su olması kirli bir tatlı su olması ve 15 günün üzerinde bir süre bir çok delilin kaybolmasını beraberinde getirir. Bunlar nelerdir. Öncelikle izler yani vücut izleri kaybolur. Bunun en bilineni parmak izidir. Parmak izi bulunabilmesini hiç beklemiyorum. Bir kere suyun altında 15 gün kaldığı aynı zamanda biolojik sıvılar yani yabancı kişilerden gelen biolojik sıvılar işte kan tükürük ter sipern ne derseniz biolojik sıvıların vücut yüzeyinde bulunma ihtimali oldukça azalır. Ancak bunlar kötü haberler iyi haberler ise vücudumuzda korunaklı bölgeler var. bunların birincisi tırnak altı tırnak altı dokularda eğer bir boğuşma olduysa ve Narin’in tırnak altı dokularında başka birine ait bir doku parçası varsa bunun bulunabileceğini düşünüyorum. Bu alınan 91 örnekten 9 u tırnak altı dokusu yani ben umutluyum. Tırnak altı dokulardan bir doku çıkacak bir deneaprofili çıkacak ve şüphelilerin deneasıyla karşılaştırıldığında bir eşleşme olursa olay baya çözülmüş olucak. Birde vücudun iç kısmı var. genital bölgeler vücudun iç kısmı bunlarda korunaklı bölgeler buralarda bir sıvı ya da yabancı bir denea bulunursa buda vakanın çözümü için çok olumlu olucak. Zamanla deliller azalır” diye konuştu.   Gazeteci Zeliha Akbedir ise, “Şimdi toplumsal kanıyan bir yara belkide bu yaşadığımız bütün toplumu derinden etkileyen 8 yaşındaki bir çocuğun cinayete kurban gitmesi az önce söyledik. Tıbbi anlamda yapılan bütün araştırmalar aslında Narin’in nasıl öldürüldüğünü ortaya çıkartacak. Ama nasıl öldüğünden çok neden öldüğü sorusu aslında önemli değil mi? Burada siyasete gündem maddesi olarak verilmemesi gereken toplumun kanayan yarasının onarılması gereken bir noktadayken siyasetten bir ismin çıkıpta bu ifadeleri kullanması siyasetin tamda ortasına bu konuyu koydu” dedi.>>>Haber Merkezi

 

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Gazete3.com.tr editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle Gazete3 sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz.