Nöbetçi Eczaneler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, çalışma ziyareti kapsamında gittiği Bakü’de Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bakan Fidan, “En zor yolları ancak kardeşlerinizle beraber yürüyebilirsiniz.” diyerek, iki ülkenin ortaklığının zamandan ve koşullardan bağımsız olduğunu kaydetti.
Karabağ’daki 30 yıllık işgal döneminde Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında durduğunu söyleyen Fidan, “Tüm imkanlarımızla, tüm gücümüzle bütün kötü zamanlarda hep birbirimizin yanında durduk. Türkiye Azerbaycan’ın, Azerbaycan da Türkiye’nin yanında durdu. İnşallah bundan sonra da hep böyle devam edecek. Bundan sonra da iki kardeş olarak aynı yolu yürümeye ve kader birliği yapmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Fidan, iki ülkenin enerji ve ulaştırma alanlarındaki ortak duruşunun sürdürülmesinin önemli olduğunu belirterek “Türkiye ve Azerbaycan, Avrupa’nın enerji güvenliğine kritik bir katkı sağlamaktadır.” dedi.
İki ülke arasındaki bağlantısallığın da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, şöyle devam etti:
“Bu çerçevede Orta Koridor’un bel kemiğini oluşturan Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu hattının tam kapasiteyle kesintisiz faaliyetine büyük önem veriyoruz. Ayrıca Kars-Nahçıvan demir yolu projesini de en kısa sürede hayata geçirmek istediğimizi biliyorsunuz. Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı projesi ise enerji işbirliğimize yeni bir boyut kazandırmıştır. Elektrik bağlantısallığı da büyük önem taşımaktadır. Türkiye-Azerbaycan elektrik entelkoneksiyonunu da en kısa zamanda hayata geçirmek istiyoruz.”
“Türkiye-Azerbaycan kardeşliği bölgesel barış ve istikrara katkı sağlamaya devam edecektir”
Fidan, görüşmede bölgesel ve uluslararası konuların da ele alındığını aktararak “Değerli kardeşim, Azerbaycan-Ermenistan barış sürecinde gelinen noktaya ilişkin bizlere bilgi verdi. Azerbaycan’ın haklı endişelerini anlıyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan sınır delimitasyon komisyonlarının çalışmalara başlaması konusunda 16 Ocak’ta duyurulan mutabakat önemli bir adımdır. Güney Kafkasya’da sağlanacak barış ve huzur ortamı herkesin çıkarınadır.” ifadelerini kullandı.
İki ülke arasındaki işbirliğini farklı coğrafyalarda üçlü ve dörtlü işbirliği formatlarında somut projelerle dönüştürmek istediklerini kaydeden Fidan, “Kıymetli kardeşim Sayın Bayramov, Azerbaycan’ın Şam’daki büyükelçiliğini yeniden faaliyet geçirmek istediklerini belirtti. Tabii ki biz bu konuda elimizden geleni hemen vereceğiz inşallah.” dedi.
Fidan, 29 Ocak’ta Ankara’da düzenlenecek Türkiye-Azerbaycan-Özbekistan Üçlü Dışişleri, Ulaştırma ve Ticaret Bakanları İkinci Toplantısı’na işaret ederek “Türkiye-Azerbaycan kardeşliği bölgesel barış ve istikrara katkı sağlamaya devam edecektir. Güçlü Türkiye, güçlü Azerbaycan’dır. Güçlü Azerbaycan, güçlü Türkiye’dir.” diye konuştu.
Azerbaycan ziyaretinin kendisi için her zaman bir ayrıcalık ve mutluluk kaynağı olduğunu ifade eden Fidan, “Ziyaretim vesilesiyle 20 Yanvar Katliamı (20 Ocak Katliamı) şehitlerini huzurlarınızda da saygıyla anmak istiyorum. Allah rahmet eylesin, Allah Azerbaycan’a bir daha böyle kötü günler yaşatmasın.” ifadelerini kullandı.
Fidan, iki ülke ilişkilerinin Şuşa Beyannamesi ile müttefiklik seviyesine yükseldiğini hatırlatarak, “İttifakımızı daha da ileriye taşımak için tüm gücümüzle çalışıyoruz.” dedi.
Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından tespit edilen 15 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi hedefine ulaşabilmek için daha fazla çalışılması gerektiğini vurguladı.
“(Rusya-Ukrayna Savaşı) Gerekli koşullar sağlandığında kolaylaştırıcı rol üstlenmeye hazırız”
Görüşmelerde Rusya-Ukrayna Savaşı’nın da ele alındığını belirten Fidan, sözlerine şöyle devam etti:
“İlk günden bu yana savaşın bir an önce müzakereler yoluyla sona erdirilmesi gerektiğini dile getirdik ve bu yönde çaba sarf ettik. Adil ve kalıcı bir barışa ulaşılmasına yönelik tüm girişimleri destekliyoruz. Bu girişimlere iki tarafın da dahil olmasının öneminin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Gerekli koşullar sağlandığında daha önce yaptığımız gibi kolaylaştırıcı rol üstlenmeye hazırız.”
Fidan, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasına değinerek, “Ateşkes sağlamasından memnuniyet duyuyoruz. Bundan sonraki süreçte mutabakatın tüm aşamalarının hayata geçirilmesi, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve Gazze’ye acil insani yardım ulaştırılmasının takipçisi olacağız.” dedi.
Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgesel barış, istikrar ve refah için de güçlerini birleştirdiğini vurgulayan Fidan, şunları kaydetti:
“Artık bu kapasiteye ve güce sahibiz. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda (COP29) Azerbaycan’ın ortaya koyduğu kapasite, beceri, maharet her türlü takdirin üstündedir. Bu vesileyle bir kez daha Türk dünyasının bir mensubu olarak Azerbaycan’ın COP29’da ortaya koyduğu üstün performanstan dolayı duyduğum gururu, memnuniyeti ifade etmek istiyorum.”
“TDT’nin dayanışmasını, projelerini daha da ileri götürmesi için var gücümüzle çalışmaktayız”
Fidan, Türkiye’nin, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesinde 2025’teki planlarına ilişkin, Orta Asya’daki Türk topluluklarının tarihsel uzun bir dönemden sonra bağımsız birer Türk devleti olarak ortaya çıkmasının Türk dünyasına tarihi fırsat sunduğunu belirterek, “170 milyonluk toplam bir nüfusa sahip TDT’nin tıpkı diğer benzeri bölgesel örgütler gibi dayanışmasını, işbirliğini, projelerini daha da ileri götürmesi için var gücümüzle çalışmaktayız.” dedi.
TDT Genel Sekreterlik ve faaliyetlerinin, kurumsallaşma ve daimi temsilcilerle daha farklı bir aşamaya evrileceğini düşündüğünü dile getiren Fidan, “2025’te de 2024’te atılan adımları bir adım daha ileriye taşıyacağız. Azerbaycan ev sahipliği yapacak. Sadece TDT’de bir araya gelip anılan anlaşmalarla Türk dünyası ilişkilerini değerlendirmek isabetli olmaz. Aynı zamanda TDT’ye mensup devletlerin birbirleriyle ikili, üçlü, dörtlü ortaya koydukları projeler de var. Bu da gerçekten büyük bir momentum kazanmış durumda.” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, işbirliği yapmanın ortaya çıkardığı verimin iştiyakı daha da artırdığını kaydederek, “İnşallah 2025 yılında da yaptığımız işbirliğiyle hem milletlerimizin refahını artırırken hem de bulunduğumuz bölgeye büyük bir istikrar getirme amacındayız.” dedi.
“Umuyoruz bundan sonra bu ateşkes devam eder”
Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasına işaret eden Fidan, bölgede katliamın ve yıkımın durmasının Türkiye için çok önemli olduğunu belirtti.
Fidan, özellikle sivil ve çocuk kayıplarının, gazetecilerin, Birleşmiş Milletler (BM) yardım görevlerinin ayrım gözetilmeksizin öldürülmesinin, insanlık vicdanını yaralamakla kalmadığını, aynı zamanda uluslararası sistemin hem kurumsal hem anlamsal ne kadar değeri varsa hepsinin yerle bir olmasına yol açtığını ifade etti.
Bakan Fidan, “Umuyoruz bundan sonra bu ateşkes devam eder. İnsani yardımların kesintisiz Gazze’nin her tarafına ulaşılmasına izin verilir.” diyerek, Gazze’de yerinden edilmiş Filistinlilerin evlerine dönmesinin önemli olduğuna dikkati çekti.
Bölgede çadırlarda kalan, gıdaya ve ilaca ulaşamayan 2 milyon insan olduğunu anlatan Fidan, şunları kaydetti:
“Bunların uygun koşullara dönmesi önemli. Bu konuda Türkiye uluslararası toplumla beraber tabii ki elinden geleni yapacak. İnşallah bu gözyaşı, son gözyaşı olur. Bundan sonra hızla yaralarımızı sarıp, iki devletli çözümü hayata geçirip, bölgede normalleşmeyi sağlarız. Özellikle iki devletli çözüm aşaması zor, uzun bir adım. Bazılarının kesinlikle istemediği bir adım. Ama bu olmadan hem İsrail’in hem Filistin’in hem bölgenin güvende ve istikrarda olmayacağı herkesin malumu. Bugünden sonra artık daha insani ve kalkınmaya yönelik yardımlar için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”