MERVE DİZDAR

Aylardır seçim çalışmaları televizyon ekranlarını yordu! Sunucular yoruldu, katılımcılarılar yoruldu. 27 Ekim günü, ekranlarda siyasi yasak olmayan görüntüler var. Bir ara bir salon görüntüsü düştü ekrana; hınca hınç dolu bir salon. Nuri Bilge Ceylan’a takılıyor gözlerimiz, yanında Anadolu kızlarından biri var. Hiç tanıdık gelmiyor. Anons ediliyor bir şeyler ama yabancı dil bilmediğim için bir şey anlamıyorum. Nuri Bilge Ceylan’ın yanındaki kızın  , kaşları birbirine karışmış, yanakları şaşkınlıktan kırışmış, ağzı hayret ifade eden bir açıklıkta bön bön etrafına bakıyor, salonda onun olduğu tarafa bakıyor!.. Yavaşça oturduğu yerden doğruluyor, Nuri Ceylan kucağını açmış, ona doğru bir adım atıyor ve sarılıyorlar…amla damla dökülüyor

Sevinç gözyaşları damla damla dökülüyor. Ekrandaki ses “Merve Dizdar 76. Cannes Film Festivalinde en iyi kadın oyuncu seçildi!” diye bizlere duyuruyor. Birbirlerine saygıyla bakıyorlar, diğer arkadaşları da onlara katılıyor… Birlikte başarmanın sevini bu. Merve mikrofona elinde yazmış olduğu kâğıttan düşüncelerini paylaşıyor: “Filmde canlandırdığım NURAY karakteri inandığı şeyler  ve varoluşu için mücadele veren  ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın. Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim. Ama ne yazık ki yaşadığım coğrafyada kadın olmak  Nuray’ın ve Nurayların  duygusunu  doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor. Ödülü  Nuray ve onun gibi  kadınların mücadelesine güç verebilmek için kendine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen ,bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye’de hakkettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum. Merve Dizdar’a “En iyi kadın oyuncu” ödülünü getiren, Kuru Otlar Üstüne filminin konusu üstüne küçük bir araştırma yaptım, sizlere edindiğim bilgileri paylaşıyorum: doğu Anadolu’nun ücra bir köşesinde zorunlu hizmetini yapmakta olan resim öğretmeni Samet’in acılı öyküsü. Ebru Ceylan ve Deniz Celiloğlu’nun kaleme aldığı Samet öğretmenin, mutluluğu bulunduğu yerde değil uzaklarda bulmaya çalışan, bunun için İstanbul’a atamayı ümit eden öğretmenin  öğrenişini taciz etmekle suçlanmasını konu alır. Meslektaşı Kenan’la birlikte iki kız öğrenci tarafından asılsız bir şekilde tacizle suçlanınca Samet’in hayalleri paramparça olur.

Samet öğretmenin sıkıntılar içinde kıvranırken, okula bayan bir öğretmen atanır. Samet öğretmenin Nuray öğretmenle tanışmasıyla işler değişmeğe  başlar. Nuray öğretmen kaçarak değil mücadele ederek baş etmenin yollarını gösterir. Nuray öğretmen, Samet öğretmenin karanlık düşüncelerden kurtulmasının önünü açacak bir perspektif kazanmasını sağlıyor. Mutluluğu başka bir yerde olduğu avuntusu çoğumuz için geçerlidir. Bizlerde eksik olan mücadele azmi, kadınlarda fazlasıyla vardır. Bastırılsa da olay ortaya çıkınca kadının içindeki direnme, mücadele etme gücü ortaya çıkar ve sonuç başarıyla noktalanır. 2023 yılında gösterime girecek olan bu filmi görmek için sabırsızlanıyorum. Erzurum ve Adıyaman’ın el değmemiş güzellikleriyle daha görkemli hale gelmiş bir film. İyi ki yaşamda kadınlarımız bize yol arkadaşı oluyorlar… Yoksa mutlu olmak için başka diyarlara göç etmeyi düşünüp durur olurduk!…