1987 yılında Bayat ilçe olduğunda, dönemin kaymakamı Orhan Öztürk’ün gayretleriyle, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığı ile ilçe merkezi ve köylerde kilimcilik kursları açılarak kilimcilik, seri üretim bağlamında canlanmaya başlandı.
İl Özel İdaresi’nin destekleriyle Afyon-Ankara Asfaltının kenarına Bayat Kilim Atölyesi’nin açılmasıyla Bayat’ta kilimin tek üreticisi ve satıcısı Bayat Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı oldu.
NEDEN AÇILDI?
İlçedeki gençlere iş istihdamı oluşturmak, ilçe ekonomisine katkıda bulunmak ve Bayat boyundan gelen kültürü yaşatmak amacıyla kurulan, Kilim Atölyesi, köylerdeki birçok genç kıza iş imkânı sağlıyor.
Bayat kilimlerinde kullanılan ve Ham Maddesi yüzde 100 Yün olan kökboyaların 120 yıl solmadan rengini muhafaza edeceği tescil edilmiş durumda ve Türkiye’nin Patentli ilk ve tek kilimi olma özelliğini taşıyor.
KİLİM ÜRETİMİ
Kökboyalı Bayat Kilimlerinin iplerinin kökboya ile boyanmasıyla başlıyor. Yüzde 100 yün yıkanır, temizlenir ve top haline getirilir. Yünler kirmanla eğrilerek ip haline getirilir. Kirmanla eğrilen ipler kazanlarda kökboya ile kaynaması için çile yapılır. Mardonlama işlemi yapılır. Şap ve krem tartarla birlikte ip kaynatılır. Bir gün beklemeye bırakılır. Bir gün sonra kökboya ile boyanacak rengin bitkisi ile rengini alıncaya kadar kaynatılır. Kökboya bitkisi ile kazanda kaynayan ipler bir gün daha dinlenmeye bırakılır. Dinlendirilmiş kökboyalı ipler kazandan çıkartılarak bir gün de askıda bekletilir. Bekletilen ipler deterjanla kökboyası kusturulana kadar havuzda tokaçlanarak yıkanır. Yıkanan ipler dışarı asılarak askıda kurutulur. Kurutulan ve çile halindeki ipler tekrar sarılıp, melik yapılarak dokumaya hazır hale getirilir. Kilim dokumasına başlanılır.
HER KİLİMİN DİLİ FARKLI
Genç kızların elinden çıkan her kilimin ayrı bir dili olduğunu belirten Ayşe Arslan, “Kilimlerin her birinin de ayrı bir hikayesi vardır. Başaklı modelimiz; bolluk ve bereket size rengi karamsar gelebilir ama şimdi hikayesini anlattığım zaman uygun bir renklendirme olduğuna sizde karar vereceksiniz. Bu bolluk ve bereket hayal edilerek üretilmiş ve renklendirilmiş bir kilimdir. Şimdi şu akan beyaz nehirdir. Kenarındaki yeşillikler çimenler şu figürler suyun kenarındaki kurbağalar ve çiçektir. Burası tarla toprakta neyi hayal etmiş dokuyan ham başak olgun başak üzüm çiçek lale sümbül gelincik ömür boyu kullanın. Şurada bir dalgalanma var. Bu kök boyayı suni boyadan ayıran en büyük özelliktir. Abraj aynı renkte ton farklılığı demektir. Ve yüzde 100 kök boyadır” dedi.
SEVDİĞİNE SÖZÜ OLAN
Arslan sözlerine şöyle devam etti:
“Sevdiğine sözü olan evli bir bayan; Bir Avşar güzeli dokutalım. Şimdi Avşar güzelinden bahsedeyim. Bizim en çok ürettiğimiz sattığımız ve sipariş aldığımız kilim modelidir. Yere çok güzel yakışır. Bunu dokuyan evli bir Bayan Avşar boyundan bir kız, Bayat boyundan bir gençle evlenmiş gelin o halini kilime dökmüş. Şimdi kilimde Koç boynuzu modeli görüyorsanız bu mutluluğu temsil eder. Koyu renkli mutlu erkeği açık renkli mutlu bayanı temsil eder. Avşar güzeli bir gelin şu işaret geleceği parlaklığı çocuğu üretkenliği temsil eder. Gelin burada ne diyor. Ben evliyim. Eşimle mutluyum. Hamileyim. Doğuracağım ve çoğalacağız diyor.”