Türk İstiklal Harbi’nin en son ve en önemli aşaması olan Büyük Taarruz zaferi 101 yılı geride bıraktı. Türk İstiklal Savaşı’nın en son safhası olan Büyük Taarruz 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesiyle başlayan ve İzmir’in düşman işgalinden kurtarılmasıyla Türk yurdunu ve milletini kurtaran büyük bir zafer sürecini işaret etmektedir.
Tarih sayfasına şanlı zaferi yazdıran ise Türk askerinin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün inanışı, azmi, gücü ve asla boyun eğmeyişi oldu.
Kurtuluşun şehri Afyonkarahisar’da başlayan Büyük Taarruz’un anlamı ise başta Afyon halkının hemen sonrasında vatanın her karış toprağından zaferi kutlamaya gelen vatandaşların gözünde bambaşka… Zafer meşalesinin yakıldığı Şuhut’taki etkinliklere katılan vatandaşların heyecanından, gururundan bunu rahatlıkla anlayabiliyoruz. Her geçen yıl katılım sayısının arttığı ve geçen yıllara nazaran her defasında farklı ve anlamlı bir atmosfere bürünen Zafer yürüyüşü bu sene de vatan ve millet aşkı ile yola düşen binlerce insanı kucakladı.
Binlerce vatandaş 25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gecede vatan için, bayrak için, canını hiçe sayarak Allah Allah edaları ile taarruza geçmeye hazırlanan Türk askerinin yürüdüğü yollardan zafer türküleri ve İstiklal Marşımızı okuyarak yürüdü. Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı bu tür etkinliklerin önemini Şuhut’taki her konuşmasında dile getirerek, özellikle “Tarihte yaşadığımız bu zaferleri ve bu anlamlı günleri daha fazla hatırlamak ve gençlerimize, çocuklarımıza daha fazla anlatmak gayemizi pekiştiriyor” sözüyle açıkça ifade etti.
İzmir’den, Kahramanmaraş’tan, Siirt’ten, Muş’tan, Manisa’dan, Sakarya’dan Kütahya’dan ve daha pek ilden Zaferin kazanıldığı toprak Afyonkarahisar’a gelen on binlerce vatandaş da çocuklarına anlatmak, büyük coşkuyu evlatlarına aktarmak için orada olduklarını söylediler. Gözlerde gurur, ağızlarda ise tek bir cümle vardı o da: Vatan Sağolsun’du…
Türkiye için tek gerçek var. O da vatanı, milleti, bayrağı söz konusu olduğunda bir ve beraber olmaktan kaçınmaması. Bugün bu topraklarda yaşıyor ve bu şanlı zaferi kutlayabiliyorsak bu da Türk askerinin ve Türk milletinin yegane ve bitmeyecek olan inancı ile mümkün kılınmıştır.
Ne mutlu bu ülkenin vatandaşı, bu ülkenin evladı, bu ülkenin askeri olana…
Ne mutlu Türk’üm diyene…