Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde ikamet eden 74 yaşındaki Halil İbrahim Demirbaş, Türkiye’nin ilk kriminal laboratuvarlarından birinde görev yapmış ve meslek hayatında edindiği deneyimleri, “Kimyasal Sorgular (Bir Kimya Mühendisinin Sıra Dışı Gerçek Anıları)” adlı kitabında kaleme aldı. Kitap, sadece kriminal inceleme teknikleri ve uygulamaları üzerine bilgi sunmakla kalmayıp, Demirbaş’ın kişisel anılarını da içeren bir başvuru kaynağı olma özelliği taşıyor.
Kriminal Laboratuvarlarının Kuruluşunda Önemli Rol Oynadı
Halil İbrahim Demirbaş, kimya mühendisliği alanındaki kariyerine Almanya’da eğitim aldıktan sonra 1977’de Türkiye’de kriminal laboratuvarlarında görev almaya başladı. 1980’lerde kriminal incelemelerin henüz yeni başladığı Türkiye’de, ilk kriminal laboratuvarlarının kurulmasında aktif rol oynadı. Demirbaş, bu dönemde yurt dışında aldığı eğitimlerle Türkiye’deki kriminal araştırma alanına önemli katkılarda bulundu. “Kriminal laboratuvarlarında ilk çalışanlardan birisiyim,” diyerek o dönemi anlatan Demirbaş, Türkiye’deki ilk kriminal analizleri yapmak üzere birçok zorlu süreçten geçti.
Terör Saldırısında Arkadaşını Kaybetti, Kendisi Yaralandı
Kitabında, sadece mesleki anılarına değil, aynı zamanda yaşadığı zorlu olaylara da yer veren Demirbaş, Erzurum’da görev yaptığı sırada PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirilen bir saldırıdan nasıl sağ kurtulduğunu da anlattı. 1983 yılında, Iğdır Adliyesi’nin yakılması olayını araştırmaya gittiği sırada, geri dönüş yolunda teröristler tarafından pusuya düşürüldüklerini belirten Demirbaş, aracın şoförünün şehit olduğunu ve kendisinin de sağ kalçasından yaralandığını söyledi. “O olayı hiçbir şekilde unutamıyorum,” diyen Demirbaş, uzun namlulu silahlarla yapılan ateş sırasında mermilerin taşlara çarpıp seyrettiğini anlatırken yaşadığı korkuyu dile getirdi.
Kaçak Akaryakıtın İncelenmesinde İlginç Bulgular
Demirbaş’ın meslek hayatında edindiği diğer bir ilginç deneyim ise kaçak akaryakıt incelemeleriydi. Irak ve İran’dan Türkiye’ye sokulan kaçak akaryakıtların, özellikle benzin ve mazotun kalitesizliğine dair önemli bulgulara ulaşan Demirbaş, bu olay üzerine yaptığı araştırmalarla Türkiye’deki akaryakıt standartlarının kontrol edilmesi gerektiği fikrini ortaya koydu. Benzin ve mazotun içinde yüzde 1 oranında su bulunmasının bile analizlerle fark edilebileceğini vurgulayan Demirbaş, “Benzine ya da mazota yüzde 1 oranında su katılabiliyordu ve bu su, hiçbir şekilde belli olmuyordu,” diyerek bu durumu nasıl tespit ettiğini anlattı.
Kitap, Üniversitelerde ve Sanayide Faydalı Olabilir
Emekli olduktan sonra 7 yıl iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak da görev yapan Halil İbrahim Demirbaş, yazdığı kitabının, hem üniversitelerde hem de sanayi sektörlerinde faydalı olmasını umuyor. Kitap, kriminal bilimlerin detaylarına hakim olmak isteyenler için bir kaynak olurken, Demirbaş, kitabını yazma amacını şu şekilde açıkladı: “Kitabımın üniversitelerde de faydası olabilir çünkü araştırma yerinde her zaman bilgi çıkar. Bu bilgiyi hem üniversite hem de sanayi kullanır.”
Demirbaş’ın “Kimyasal Sorgular” adlı kitabı, sadece kriminal analizler üzerine bir başvuru kaynağı olmakla kalmayıp, aynı zamanda bir dönemin önemli adli kimya uzmanının gözünden, Türkiye’nin kriminal laboratuvarlarının gelişim sürecine dair önemli bir bakış açısı sunuyor. 34 yıllık meslek hayatında edindiği bilgi ve tecrübeleri aktardığı bu kitap, kriminal incelemelere ilgi duyan herkes için değerli bir kaynak olarak öne çıkıyor.