Geçtiğimiz hafta Ayvalık Ticaret Odası Başkanlığı için hazırlamış olduğum özel bir proje kapsamında iki gün boyunca Balıkesir’e bağlı Ayvalık İlçemize gitme şansı yakaladım. Öncelikle mükemmel ev sahiplikleri için Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Sayın Ali Uçar’a yürekten teşekkür ediyorum. Cunda Adasının karşısında şirin bir Otel de bizleri ağırladılar. Ayvalık Ticaret Odasına yaptığımız ziyarette de Ayvalık ile ilgili çok önemli bilgilere sahip olduk. Bu vesileyle Ali Uçar ve Ayvalık TSO personeline teşekkür ediyor ve bu yıl 19.cusunu düzenleyecekleri “Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali”ne şimdiden hayırlı olsun diyorum. Festivali başarıyla ve gururla tamamlayacaklarına yürekten inanıyorum.
Ayvalık’ta bulunan bir büstün fotoğrafını paylaşıyorum sizlerle. Afyon’da bilenler bilir ama bilmeyenlerde vardır diyerek bu fotoğrafı anlatacağım sizlere. Dikkat ederseniz Ayvalık Halkı “BÜYÜK AFYON’LU” diye de yazmış tabelaya. Evet, Merhum Ali Çetinkaya ismi Ayvalık için çok farklı ve özel bir isim. Bu nedenle İlçe ’de heykel anıtından, anma büstüne, adının verilmiş olduğu Mahalleden, Okullara kadar daha birçok yerde Ayvalık İlçesi içerisinde Ali Çetinkaya ismi ile karşılıyorsunuz.
Hatta deniz kenarında bir çay bahçesinde oturduktan sonra hesabı vermek için kasaya gittiğimde, Ayvalıklı olduğunu öğrendiğim arkadaş nereden geldiniz diyerek sorduğunda; Afyon’dan cevabını verdim. Kendisi de, Ali Çetinkaya’mızın memleketi, bizim ikramımız olsun demesine rağmen dört çay parasını zorla verdim kendisine. Düşünün Ayvalık yerel halkı üzerinde Ali Çetinkaya isminin değerini.
Peki, nedir bu değerin sebebi gelin birlikte buna bir göz atalım.28 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar Kara üzerinden Ayvalık’ı işgal altına almışlar. Ertesi gün 29 Mayıs 1919 tarihinde o dönemde 172. Alay Komutanı olan Yarbay Ali Çetinkaya ilk kurşunu Yunanlılara, Ayvalık’ta atarak İlçenin Milli Mücadele anlamında ilk direnişi göstermiş. O gün çıkan mücadele ile birlikte Yunanlılar, Ege sahillerinde işgal ettikleri yerlerde diken üstünde sadece Ayvalık ta dursalar da destansı bir şekilde 15 Eylül 1922 tarihinde Ayvalık düşman işgalinden kurtulmuş.
Ali Çetinkaya’nın bireysel olarak işgalin sürdüğü 3,5 yıl boyunca Ayvalık ve civarında Milli Mücadele konusunda halkı bilinçlendirmesi, Ayvalık Halkı tarafından hiç unutulmamış ve Ali Çetinkaya ismi Ayvalık için 105 yıldır çok özel bir öneme sahip olmuş. Hatta Ayvalık ta bu konuda yaptığım mini bir araştırmada, 1923 ve 1940 a kadar İlçede yeni doğan çocuklara Ali isminin sıklıkla verildiği bilgisini duyduğumda oldukça şaşırdım.
Velhasıl Afyonkarahisar Şehit ve Gaziler Derneği Başkanı İsmail Kumartaşlı geçtiğimiz aylarda gündeme getirdi de biz uzun yıllar sonra bakımsızlıktan ilgilenmeyi unuttuğumuz, Ali Çetinkaya’nın kabrinin yeni restorasyonunu yaptık bu arada.
Ayvalık Halkı içinde Ali Çetinkaya böyle bir özel değere sahipken ve Ayvalık Halkı bizden daha iyi Ali Çetinkaya’yı tanıyorken, bu noktayı güçlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Bu bağlamda Kocatepe Anıtı, Ali Çetinkaya Kabri, Zafer Müzesi ve diğer turizm değerlerimizin birleştirileceği bir destinasyonla, Ayvalık Halkı için Afyonkarahisar’a turlar düzenlendiğinde ilginin beklediğinizin ötesinde olacağını düşünüyorum. Hele ki bu turların karşılıklı olması durumunda daha keyifli olacak durumların oluşacağına inanıyorum.
Ayrıca Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal ve Belediye Meclisini bu konuda bir Komisyon çalışması yaparak; Afyonkarahisar Belediyesi ve Ayvalık Belediyesinin Kardeş Belediye anlaşması yapmasının karşılıklı tanıtıma katkı sağlayacağı fikrini arz ediyorum.
Katkı sağlayacağını arz ettiğim bu konuyla ilgili Belediye Başkanı Burcu Köksal’dan yazılı ya da sözlü bir görüş değerlendirme gelmesi noktasında bu sayfadan sizlerle paylaşacağımı da siz değerli okuyucularımın yüksek bilgilerine arz ediyorum.
2 günlük ziyaretimde Ayvalık ta Afyon Lokumu, Kaymağı ve sucuğuna hiç rastlamadım. Sohbet ettiğim Ayvalıklılar, bu dediklerimle birlikte Afyon Patatesi ve haşhaşına kadar tüm değerlerimizi iyi biliyorlar aslında. Öte yanda Dünya’nın en güzel zeytinyağının üretildiği ve zeytinyağının başkenti olan Ayvalık’la geliştirilecek bu ikili ticari ilişkilerle birlikte, İlimizde oldukça eksik bir yön olan Zeytinyağı tüketim kültürü kazandırılmış olur. Bizim pek haberimiz yok ama Ege’nin en zengin İlçelerinden birisi olan Ayvalık gerçekten Afyonkarahisar’ı iyi biliyor ve yakından tanıyor.
Bu vesileyle Cumhuriyetimizin 101. Kuruluş Yıldönümünü en içten dileklerimle kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah arkadaşları’nın mekânları cennet olsun duasını yapıyor ve Cumhuriyetimizin ilelebet yaşaması adına bugün şu anda dünyaya merhaba diyen bebekler, çocuklar ve gençlerimizin bu güzel Ülkeyi ileriye taşıyacaklarına yürekten inanıyorum.
SÜREKLİ YOK YOK DEMEYİN BELEDİYE BAŞKANLARI
Ne zaman Tasarruf Tedbirleri çıktı yayınlandı zirveye ulaştı bu cümle özellikle Belediyelerde ve Belediye Başkanlarının ağzında. İlk seçildikleri haftalarda borçla Belediyeyi aldım demeler, branda ile borçları ilan etme modaları filan vardı. Borçları açıklıyorsunuz madem 5 yıllık ortalama Belediye gelirlerini de açıklayın halk olarak gelir ve gider dengesine bağlı biz karar verelim enkaz aldığınız bu borç biter mi bitmez mi diye yazdım bu sayfada kıyamet koptu.
Hatta bu konuyla ilgili bana küsen Belediye Başkanı yakınları bile oldu iyi mi.. Müteakiben ne zaman Tasarruf tedbirleri yayınlandı ardından SGK Borç ödemelerinin gündeme gelmesiyle birlikte Belediye Başkanları bu sefer yok yok para yok kavramını kendilerine yoldaş yaptılar. Halk ekonomik süreç nedeniyle sıkıntılı bir dönemin mevcudiyetini biliyor zaten.
İslam da sürekli olarak yok yok demek tasavvuf olarak doğru değildir. Çünkü rızkın kefilinin Allah olduğu bir kâinatta sürekli olarak yok yok demek bence yanlıştır. Kısacası Belediye Başkanları içinde bulunduğumuz günlerde bol bol NEFİY yapıyorlar. Peki NEFİY nedir?
Olumsuzluk, Olumsuz Kılma ve Ona İnanmak isteme güdüsü. Çıkın bu yok yok uçurumundan. “Önümüzde sıkı tasarruf tedbirleri var, mevcut maddi imkânlarımızı öncelikli hizmetlere aktarıyoruz ve tedbirler kapsamı dışındaki hizmetlerde kullanıyoruz. Öte yanda bir taraftan borçlar ve personel maaşları ile ilgili elimizden geldiğince dikkatli olmaya çalışıyoruz diyerek bu konuyu özetleyin.
Yaz boyunca kaç tane İlimiz de Belediye Başkanına gecikmeli hayırlı olsun ziyaretine gittiysem hepsinde parti gözetmeksizin ezberlenmiş bir şekilde yok yok kelimesini duydum. Evet, bizde biliyoruz ama yok yok demeyin. Gerçek olan bu hayatta nedir biliyor musunuz? Allahtan başka büyük yok kavramıdır. Siz elinizden gelen emeği sarf edin, Milletin kantarı belinde merak etmeyin.
AFYON’DA 142 BİN 715 KİŞİ EMEKLİ MAAŞI ALIYOR
Evet doğru okudunuz İlimiz genelinin tümünde SGK kapsamında düzenli olarak maaş ödenen kişi sayısı 2023 yılı sonu itibarıyla yayınlanan SGK Resmi İstatistik verilerine göre toplam 142 Bin 715 kişi. Verileri incelerken bize en yakın üç şehir de maaş alan emekli sayılarını da göz attım açık arayla Kütahya, Uşak ve Isparta’ya göre en fazla emektar yani emekli rekoru İlimize ait.
Yukarıda açıkladığım rakam kapsamında, Bakmakla Yükümlü kapsamındaki sayılar dâhil değil yani pratik olarak aktif direk bire bir maaş alan emekli sayısı olarak 142 Bin 715 kişi diyoruz. Vesselam kendi nüfus simülasyonun da oldukça güçlü bir emekli sayışımız var diyebiliriz.
Gelelim bu rakamın açılımına.4-A olarak bilinen yani işçi kadrosundan emekli maaşı alan kişilerin toplam sayısı İlimizde 2023 yılı sonu itibarıyla toplam 79 Bin 069 kişiden oluşuyor.
4-B olarak nitelendirdiğimiz Bağ-Kur Sigorta Emekliliği kapsamında maaş alan kişi sayısı 41.670 kişi. Bu kapsamda İlimizde maaş alan sayısı birçok ile göre oldukça yüksek sayıda.
4-C olarak bilinen Emekli Sandığı yani Memur Emekli kişi sayısı ise İlimizde 21.978 kişi. İlimiz aynı zamanda memur emeklilerin de iddialı sayıda olduğu bir şehir. Bu noktada tayin sebebiyle uzun yıllar İlimiz de çalışıp emekli olanların, İlimizde yaşadığını çevremizden örneklerle biliyorduk. Bu resmi rakamla bu gözlemimizi doğal olarak doğrulamış oluyoruz.
İlerleyen haftalarda SGK verilerini daha ayrıntılı incelemeye devam edeceğiz. İstatistikler içerisinde öyle bir veri var ki tümüyle soru işareti ve sosyolojik açıdan düşünmemiz gereken bir veri olarak zamanı geldiğinde bu sayfamdan sizlerle paylaşacağım.
ÜNLÜ KÖFTE MARKASI ZİNCİRİ OLAYINA NASIL BAKIYORUM
Komple şekilde komplo olarak bakıyorum. Tarım Orman Bakanlığımı hatalı diyorum kesinlikle hayır. Laboratuvar sonuçları noktasında hata yapılmayacağına inanıyorum. 280 Şubenin bir iki tanesinde bu olay varsa içeriye sızdırmadır ve eş zamanlı şikâyete bağlı bir süreç oluşmuştur diye düşünüyorum.
Öte yanda zincir sahibinin açıklamasına bakarsak diğer numunelerle ölçüm esnasında bulaş ihtimalinin de sektörün bildiği ve kabul ettiği bir gerçek olduğunu ayrıca biliyoruz. Bu konuyu İlimizde güvendiğim birkaç işlenmiş et üreticisi dostlarıma da sordum.
Ekonomi muhabirleri çeşitli yayınlardan göz önünde bulunan iş insanlarını takip ederler. Sürekli yerli ve yabancı ortak istemiyorum şirket tek başına benimdir ve mali gücüm nispetinde ortaklığa gerek yoktur diyen ver sürekli bu teklifleri ret eden bir iş insanına; zincir şubelerinin total yüksek cirolarından dolayı böyle bir komplo kurulması mantıksız gelmiyor bana.
12 Bin çalışanı olan en cahil bir iş insanı bile böyle bir kumara girmez, kolay değildir 12 bin kişiye aynı anda tazminat ödemek ve 280 den fazla şubelerin taşınmazlarının olduğu işyeri paydaşlarına yüksek tazminatlar ödemek. Bu noktada, bundan sonra işletmenin ürün güvenlik aşamalarını daha sıkı denetleyeceklerine inancım sonsuz.
Aynı zamanda bu olayın birçok işletmeye örnek olacağını, işletme içi ve dışı alımlarda daha fazla özen ve dikkat mekanizmasının harekete geçirileceğine inanıyorum. Sonuçta önemli olan İnsan Sağlığı ve parayla ölçülemez. Devlet tabi ki halkı adına denetleyecek. Bu nokta da herkesin Halk sağlığı adına dikkat sensörlerini sürekli aktif tutması gerekiyor. Bu olaya böyle bakıyorum.