Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Akarçay

BİR ÇARIK HİKAYESİ ANLATAYIM SİZE..

Fotoğrafını gördüğünüz Asker Çarığı fikir projesini ve uygulamasını yaparak 2021 yılında hayata geçirdiğim Şuhut Belediye Başkanlığına ait olan “Şuhutlu Şehit ve Gaziler Hatıra Merkezi Müzesi’nde sergilenmektedir. Proje kapsamında orada sergilediğimiz Asker Çarığını nasıl bulduğumu anlatayım sizlere.

Müze proje çalışmaları noktasında; Türkiye’nin çok önemli koleksiyonerleri ile tanışma şansım oldu. Bu noktada, Dedesi Afyonkarahisar’ın düşman işgalinden kurtulduğu gün olan 27 Ağustos’ta yapılan harekâta katılan ve Konya’da yaşayan bir koleksiyonerin, İstiklal Madalyası sahibi olan Gazi Dedesinin çarığıdır o çarık.

Bizden bir kuruş almadan ve sadece dedesinin manevi anısını yaşatmak adına dedesinin ismini çarığın sergilendiği camekân fanusa bile yazdırmadan Şuhutlu Şehit ve Gaziler Hatıra Merkezine hediye etmiştir o çarığı. İsmini yazdırmayan insanların, dedelerinden yadigâr çok mirasları vardır o Müzede Şuhut Belediyesi’ne ve bana emanet olan. Hepsi sağ olsunlar.

Şuhut’a yolunuz düştüğü zaman gidin yakından bakın bu asker çarığına. Hatta hissetmek istiyorum dediğiniz zaman görevli personel Sevgili Ender Öztürk fanustan çıkartarak ellerinizle dokunmanızı sağlayacaktır sizlere.  O çarığı giyen asker Çakırözü Köyünden, Kocatepe’ye yürüyen on binlerce askerden birisinindir çünkü.

O çarığa dokunduğunuz zaman ayağınızdaki rahat ayakkabıların konforunu hissedersiniz önce. Ardından bugün sahip olduğunuz imkânlar vesilesinin, CENAB-I ALLAH’ın izni ve hikmetiyle aslında o çarık ve çarıklara ait olduğunu kavrarsınız.

Kısaca, bu güzel Ülkenin hiç mi hiç kolay kazanılmadığı algısını ziyadesiyle hissedeceğiniz bir duygu akışına kapılırsınız. Ben şahsen o çarığa dokunurken çok ağlayan ziyaretçi gördüm Şuhut’ta..

İşte Şuhut’ta göreceğiniz o çarıktan on binlerce düşünün..  Çanakkale de cephe cephe gezdiler onlarla, Kurtuluş Savaşının tüm evrelerinde ip bağcıklarını bağlamaktan bıkmadılar ve en son Ülkenin bağımsızlığına giden yolunda en büyük darbe için Kocatepe’ye tırmandı on binlerce çarıklı ecdat.

Bir kısmı Büyük Kalecik ve Kışlacık üzerinden işgal altındaki Afyonkarahisar’ı kurtarmak için yokuş aşağı indi düşmanla çarpışa çarpışa, bir kısmı Dumlupınar’a, bir kısmı Uşağa ve oradan İzmir’e kadar gittiler o ayaklarında ki çarıklarla.

O gün Kocatepe’de birçok subayın postalının ve çizmesinin altının yırtık olduğunu bugün günümüzün çok önemli akademik tarihçileri kabul ediyor ve doğruluyor. Öte yanda Kocatepe’de, 25-27 Ağustos 1922 tarihlerinde bulunan Başkomutanından, Generallerine, Subaylar ve en rütbesiz askerlerine kadar Mevki-Makam-Protokol  hülâsası yoktu.  Çünkü Şehit olsalar ast-üst demeden koyun koyuna toplu bir kabirde yatacaklardı. Ne için? Vatanlarında ondan sonra doğacaklar için yani bizim ve bizden sonrakiler için.

Tek dert vardı o gün Kocatepe de; Ülkeyi kurtarmak ve uğrunda Şehit olmak. Kocatepe’de göz mesafenizin aldığı yerleri kazmaya başlasanız başları kıbleye dönük vaziyette onlarca birlikte yatan Şehitlikleri görürsünüz o tepenin eteklerinde. Her yeni alan çalışmasında Askeri Tarih ve Coğrafya Uzmanlarının tüylerini diken diken eden ne Şehitlikler keşfediliyor biliyor musunuz o bölgede. VELHASIL 102 yıl sonra aynı gün Ülke kurtulsun diye oluk oluk kanlarını akıtan ecdadın manevi ruhlarının huzurunda BİZ KOCATEPE’de, KOCATEPE İÇİN NE YAPIYORUZ ???

 

 

 

ŞÜKÜR TEKRAR SİZLERLE KAVUŞTURANA..

28 Mayıs 2024 tarihinde Yaz Tatili arası verdiğimiz sayfamızda 108 gün sonra sizlerle bizleri tekrar bir araya getiren Allah’a şükürler olsun, hepinize yürekten selamlar olsun. Yaz tatiline girdiğimizin ilk haftası olan 4 Haziran Salı sabahını hiç unutmuyorum watshaap mesaj sesleriyle uyanmıştım. Birçok dost nerede bu hafta ki sayfa diye yazmışlardı. Bir önceki sayıda 3 Eylül 2024 tarihine kadar ara verme detayını kaçırmışlardı çünkü. Öyle mesajlar vardı ki hayırdır ne oldu? Yazı yazmanı mı engellediler, gazeteden mi çıkardılar vsvs, neler neler.  Allah var,  Megabirlik Medya Yönetim Kurulu Başkanımız Sevgili Patronum Sevgili Kadir Sayın’da böyle olacağıyla ilgilide uyarmıştı dediği de çıktı zaten.

Bu vesileyle sayfamıza verdiğiniz destek ve ilgiden dolayı sonsuz şükranlarımı arz ediyorum hepinize. Biz Gazete 3 Ailesi olarak hep birlikte hazırladığımız EKONOMİASayfamızda bir önceki sezon 32 hafta boyunca her Salı günü kendi özel gündemimizi oluşturmayı başardık. Dile getirdiğimiz arz ve ricaların ilgili Kamu-Kurum ve Kuruluşları tarafından ivedilikle yerine getirildiğine şahit olduk. Bundan onur duyduk, mutlu olduk, yapıldığında sıcağı sıcağına teşekkürlerimizi sunduk. Aslında biz Gazete 3 bünyesinde ki EKONOMİA Sayfamızda olması gereken ve Kanunla belirlenen Gazeteciliği yapıyoruz İlimiz adına eksik olarak gördüğümüz ve muhakkak toplumsal karşılığı olan talepleri görevimiz olan Kamuoyu ile Kamu arasındaki köprü vazifesini sağlayarak yapıyoruz mesleğimizi ve yeni sezonda da aynı şekilde ve inançla yapmaya devam edeceğiz.

Kamuoyu adına taleplerimiz dışında eleştirdiğimiz mevki ve makamlar tabi ki olacak. Kimse endişe etmesin sakın. Eleştirilerim bile zarafet içerir benim.Bırakın bir cümlemi cımbızla çekmeyi, mikroskop altında bile kesme biçme yapılmayacak bir Türkçe de yazarım yazılarımı. Basın Meslek İlkeleri ve Basın Ahlak Esasları Genelgelerini ezbere bilen, kelime ve cümleleri en az on kez süzgeçten geçiren; eski tabirle kalem, yeni tabirle klavye sahibi bir gazeteciyimdir. 1995 de Eskişehir’de başladığım, 2001 yılından bu yana Afyonkarahisar’da aralıksız devam ettiğim ve 29 yıldır işim olan Gazetecilik hayatımda; haber, röportaj ve köşe yazılarımdan dolayı hakkımdaaçılan nebir tek dava, tekzip, soruşturma, şikâyet ve ifadeye çağrılma gibi hadiselerim yoktur. Kötü zamanlarımda geride kalan ve kapattığım İcra Dosyalarım dışında Mesleğimle ilgili Adliye Kapısından girmişliğim şükürler olsun ki hiç yoktur. İnşallah olmazda.

Çünkü ben Rahmetli Ekin TOLA ve Rahmetli Nezih DEMİRKENT‘ten öğrendiğim Gazeteciliği yapmayı tercih ettim ve etmeye de devam ediyorum. Nur içinde yatsınlar.. İnşallah her Salı günü Cenab-ı Allah Sağlık ve Ömür verdiği müddetçe önümüzdeki koskoca 39 hafta yani 9 ay boyunca hep birlikte; Gazete 3 EKONOMİA Sayfamızda sizlerin gücü ile Afyonkarahisar adına güzel bir şeyler yapmak duasıyla sonsuz selam, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum sizlere. İyi ki Varsınız…

***************************************************************************

TEŞEKKÜRLER

BAHADIR JURNAL VE ŞEHRİBAN ÖNCEL

Geçtiğimiz Temmuz ayı içinde Afyonkarahisar Belediyesi tarafından işletilen Karayolları Parkında güzel bir çalışmayı Afyonkarahisar Belediyesi Fen İşleri Müdürü Bahadır Jurnal ve Özel Kalem Müdürü Şehriban Öncel ile birlikte gerçekleştirdik.

Karayolları Parkına gelen misafirlerin araçlarını park ettikleri arka taraftaki büyük boş araziye giriş alanı önünde toprak fazlalığı nedeniyle oluşan kort fazlalığı, araçların alana çok tehlikeli bir eğimle hatta yan yatma eğimine yakın bir açıyla girmelerini sağlıyordu. Sürekli olarak aynı yeri kullanan bir kişi olarak durumu içeren kısa bir video çekerek Şehriban Öncel’e aktardım sağ olsun kendisi de ışık hızıyla Fen İşleri Müdürü Bahadır Jurnal’in bana ulaşmasını sağladı.

24 saate kalmadan alana giren araçların tehlikeli eğilim kortları Belediyenin İş Makineleri tarafından düzleştirme yapılarak emniyetleri sağlandı. Bir Gazeteci olarak Afyonkarahisar Kamuoyu ve o bölgeyi kullanan araç sahipleri adına talep ettiğim bu ricamı yerine getirdikleri için Afyonkarahisar Belediyesi Fen İşleri Müdürü ve Özel Kalem Müdürü Şehriban Öncel’e yürekten teşekkür ediyorum.

 

BANA DİYOR Kİ BİR GAZETECİ ABİM..

Aynen şunu dedi yaz ortasında, sohbet esnasında bir Gazeteci abim. “Sayfanın adı EKONOMİA,  sen Afyonkarahisar’ın toplumsal, kültürel, hukuksal, siyasal ve günlük yaşamıyla ilgilide yazılar yazıyorsun, niye bunu yapıyorsun” dedi.  İşte biz ve bizim mahallede ki birçok meslektaşımız bu abimize Gazeteci diyoruz.  Bakın o gün ne dedim kendisine sizlerle de paylaşayım

“Hayata gözlerini açıp kapatana kadar geçen sürenin toplamı bir matematik, doğal olarak hayatımızın her aşaması doğumdan, ölüme ekonominin bire bir içinde. Attığımız adım para hayatta zaten. Günlük yaşamın, toplumsal yaşamın içinde olan her şey bir şekilde ekonominin içine dâhil. Kamuoyu adına istediğimiz ve dile getirdiğimiz bir fikrin karşılığı da ekonomiye dayanıyor. Siyasetin her tarafı ekonomiye açılmıyor mu ?Kısacası hayatın adı matematik, bilimsel adı bir şekilde ekonomi zaten. Bu nedenle biz bu sayfamızda ekonominin hem bilimselini yazmaya, hem de halkımızın günlük yaşamında birçok talep ve isteğin konusu ne olursa olsun gündeme getirmeye devam edeceğiz sevgili abim dedim..

Oh be bir kez daha rahatladım, buradan da yazıp sizlerle de paylaşınca. Kısaca her şey bu güzel Kadim Afyonkarahisar için. Çünkü birçok güzellikleri fazlasıyla hak ediyor bu yüreği güzel Şehir.

 

 

TAYLAN TURAN’I TEBRİK EDİYORUM

Yakın zamanda İlimizin önemli Otel yatırımlarından birisi olan Korel Termal Otel’de Genel Müdürlük görevini  Ümit Uysal’ın görevden ayrılmasından sonra yıllarca birlikte aynı işletmede görev yapan Sevgili Taylan Turan devraldı.

Taylan Turan’a yeni görevinde üstün başarılar diliyorum. Kendisi uzun yıllar Korel Termal Otel bünyesinde önemli görevler yapmış olan ve İl Turizmine sağladığı değerli katkılar ile sektör tarafından bilinen ve değer verilen oldukça mütevazı ve yüreği güzel meslek profesyonellerinden birisidir. Bu vesileyle kendisini tekrar yeni görevinde üstün başarılar ve Korel Grubuna selamlarımı iletiyorum.

 

 

SEVGİLİ OĞUZ VE GAMZE’YE BİR ÖMÜR BOYU MUTLULUKLAR.

18 Ağustos 2024 günü İlimizin tanınmış Ailelerinden Pekin Ailesi ve Çelik Ailesinin mutlu günlerine eşimle birlikte katıldık. Yürekten sevdiğim İş İnsanı Sevgili Macit Pekin’in gözünün bebeği evlatlarından birisi olan Oğuz Pekin ile kıymetli eşi Gamze Çelik’in görkemli düğün törenine katılmaktan onur duydum.

Sevgili Oğuz İlimiz iş dünyasının 3. Kuşak genç Temsilcileri arasında vizyonunu ve çizgisini beğendiğim, yakından takip ettiğim Genç İş İnsanlarından birisidir. Babası ve her birini yakından tanıdığım Amcaları gibi candır ve gönüldaştır.

Kendisine ve zarif eşine bir ömür boyu mutluluklar diliyorum. Macit abinin torun sevme zamanı gelmişti zaten İnşallah kısa zamanda güzel haberde gelir. Bu vesileyle Sevgili Oğuz’un nezdinde, Sabit, Cahit ve Macit Pekin gibi yürekten sevdiğim değerli insanlara selamlarımı sunuyor ve rahmetli Sacit abiye de Allahtan Rahmet diliyorum. Düğünde uzun zamandır görmediğim birçok dostu da görme şansım oldu. Teşekkürler Pekin Ailesi. Her iki Aileye de hayırlı olsun dileklerimi sunuyorum.