Nöbetçi Eczaneler
Afyonkarahisar yine bomba gibi gündemde… Neden, nasıl, niçin? sorularını bırakın… Çünkü geçtiğimiz hafta fitili ateşlenen bir kongre günlerce konuşuldu ve bu haftaki gündemi de işgal etmeye devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe kongresinden bahsediyorum. “Ne kongre imiş arkadaş? Gündemden hala düşmedi” söylemlerinin arasında şunu sormak istiyorum. Neden şaşırıyorsunuz? CHP, 9 Eylül’de 100. yılını kutlayan en köklü partilerden birtanesi… Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk… Yani demem o ki, gergin geçen kurultaylar, kavgalar, sert söylemler, ince mesajlar, eski başkanların gövde gösterileri, şovmenlikvs vs. alışkın olduğumuz sahneler değil mi arkadaşlar? Bunlar olacak. Neden? Çünkü CHP’nin kitlesi genellikle eğitim seviyesi yüksek, aydın insanlar ile işçi, köylü ve emekçilerden (liste çok uzun) oluşuyor. Onlar araştırır, sorgular, inceler, merak eder, detayı sorar, gerçeği gerçek yaşamak isteyen kitlesi vardır. Aksine sessiz sakin tek liste ile gidilen bir kongre olsaydı hiç dikkat çeker miydi CHP açısından?…
++++
Gelelim kongre gününe… Neler olmuş neler? Salonda değildik belki ama şu teknolojinin bize kazandırdığı kameralar yok mu o kameralar bizim kaçırdığımız görüntüleri bile kaydediyor. Futbol müsabakalarındaki VAR sistemi gibi… Hakem görmüyorsa VAR görüyor. Bizim için de öyle… Boş vaktimde haber haricinde tek tek saniye saniye videoları izledim ne olmuş, ne yaşanmış diye?… İçeriğini zaten herkes yazdı, çizdi ve yorumladı. Öncelikle gördüğüm şuydu. Gerginlik için gelmiş bir kitle gördüm. Hiç hoş olmayan ‘Hırsızlar dışarı’, ‘Burcu dışarı’ söylemleri yakışmadı gerçekten… İki CHP milletvekilinin arasındaki gerginliğin böyle bir kongreye yansıtılması da, demokrasi şölenine gölge düşürdü. CHP Milletvekili Burcu Köksal, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’ya tepki gösterirken, Yalçın Görgöz’ün Baltacı’nın sakin kalması için elini tutması dikkatlerden kaçmadı. Birilerinin ‘misafir’ demesi de duyuldu. Tamam, misafirperver bir milletiz ama partililerden birinin de dediği gibi, ‘Kimse Afyonkarahisar Milletvekilini tehdit edemez’. Bütün vekillerimiz, devlet adamlarımız, bürokratlarımız ve siyasilerimiz değerlidir. Hepsi devletimiz ve milletimiz için çalışıyor. İddia edilen tehdit olayının yeri ve zamanı CHP kongresi olmamalıydı.
++++
Dakikalar geçiyor, kongre gergin anlarla başlıyor. Köksal’ın bayılması, düşmeyen tansiyon, gereksiz şovmenlik, ambulansın gelmesi, salonda uyarıların yapılması, sakinleştirme çabaları, Divan başkanı kim olsun tartışmaları, delegeyi sayalım mı saymayalım mı, oylamalar, konuşmalar, delege kartlarının toplanması ve geri dağıtılması, CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin konuşurken ‘Hırsız dışarı’ söylemleri, dakikalarca tansiyonun düşmemesi, yuhlamalar, su savaşı, fısıltılar, sessiz izleyenler, kadınların aşırı tepki göstermesi, bir ara tansiyonun düşer gibi olması ve konuşmaların devam etmesi… Bunların aksine partili olduğu belirtilen genç bir hanımefendi Erdal Eren’i andı, ılımlı, ideolojik söylemler ve birliktelikten bahsetmesi güzel dakikalardandı. CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız da bir konuşma yaparak kısa bir süre için partileri coşturdu. Eski başkanlar Kemal Demirkırkan ve Yalçın Görgöz de birer konuşma yaptılar. Ama salonda demokrasi söylemleri hiç bitmedi. Demokrasiyi savunan bir partinin kongresinde partililer demokrasi istiyordu.
++++
Merkez İlçe başkan adaylarının konuşmalarının satır aralarında Mustafa Kemal Atatürk de vardı. Başkan seçilen Büşra DişçioğluÇetinöz, “Yolumuz Atatürk’ün yolu” derken, Mehmet Dereağzı “Selam olsun Atatürk’e” diye seslendi. Ve Bülent Güleniş de “Atatürk’e sözümüz var” dedi. Söylemlerde Kuva-i Milliye, devrim, inkılap, yoldaş, devletçilik, milliyetçilik, İsmet İnönü, Bülent Ecevit vardı. Sosyal demokratların bu hararetli kongresinde şunu gördük ki, belli bazı isimler arasında ipler oldukça gerilmiş. Önceki kongrelerde olduğu gibi herkes eteğindeki taşı dökmeye gelmiş, Ama sonunda sakinlik kazanıyor. İlk bakışta tuhaf bir gerginlik gibi görünse de, ilginç olan bazı partililerin ne olduğunu anlamadan boş boş gözlerle olup bitenleri izlemesi oldu. Demokrasi sancısı böyle oluyor işte… Genel Merkezciler ve değişimciler diye ayrılan grupların sonu gelmez tartışmaları önümüzdeki günlerde peki nasıl sürecek? İl Başkanlığı kongresinde yarım kalan fragmanın filmini izler miyiz dersiniz? Yarının ne olacağını ve neleri bize göstereceğini bilemeyiz elbette… Bekleyip görelim. Yıllar öncesi CHP’nin eski Genel Başkanı merhum Deniz Baykal ile o dönemde başkanlığa aday olan Mustafa Sarıgül’ün arşivlerdeki görüntülerini unutmadık. Yani diyeceğim o ki, CHP bu tür gergin kongrelere alışıktır.
Sevgiyle kalın… Umutla kalın…