1-Kiracı olan Asgari Ücretle çalışanların ve emeklilerin muhterem ev sahipleri; yeni zammın yarısı oturduğun evin kira artışı demeyip, 2025 yılında hırslarını merhamete bırakırlarsa gayet yerinde olur. Demezlerse çalışan ve emeklilerin aldıkları yeni maaşın yarısı kiraya gider yandı keten helva hesabı. Sanırım durmayacaklar çünkü hala yüksek kira hırsları tam sürat devam ediyor bunların.
2-Özellikle zincir marketler ilk zamlı asgari ücret maaş Ocak sonunda verilmeden çaktırmadan yavaş yavaş günde 5-10 etiketi değiştirirlerse sadece asgari ücretlinin değil, emekliler başta olmak üzere vah halimize Allah saklasın diyecektim. Ki, üstatlar, zam açıklanınca ertesi gün başlamışlar, Allah’tan Ticaret Bakanlığı denetimleri sıklaştırdı ama daha fazla vatandaş adına denetim lütfen.
3-Asgari ücret arttı, her şeye zam geldi diyerek Lokantalar zaten afaki olan fiyatlarına vur bir tekme daha derse, sıradan bir cafe de 30 TL olan bir bardak çay 50 TL ye yükselirse şaşırmayalım hatta hazırlıklı olalım bence. Yine de böyle senaryoya Allah Korusun demekten başka bir çaremiz yok. 30 TL çaya veren, 50 TL de verir demeyin hizmet sektörü. Para olmayınca olmaz bir gün tıkanırsınız.
4-Her türlü mal ve hizmet üreticisinin ağzında sakız olan bir hammaddeyi ya da hizmet ürünü gereksinimini sürekli aynı fiyata almıyoruz repliğine personel giderleri kalemi repliği de katılırsa yukarıda ki 2 ve 3. Maddeye şimdiden kendimize alıştırmak bence yararlı olacaktır. Allah sakınsın. Birde böyle bir moda var aldığım hammaddeyi ertesi gün aynı fiyatla alamıyorum diye.
5-Bu arada elektrik, doğalgaz ve iletişim giderleri konusunda hizmet veren şirketler, 1 Ocak 2025 den itibaren bu moda zam furyasına dahil olma kararı verip, 5 bin TL zamdan bizde payımıza düşeni alalım adostlar deme ihtimallerine karşı şeytan kulağına kurşun diyecektim ki cep telefon tarifeme 125 TL fark gelmiş. Diğerleri de yaparlar bu duada boşa çıktı. Allah yardımcımız olsun. Üzgünüm.
6-Son olarak Devlet Babanın yeniden değerleme oranlarında otomatik artan fiyatlarda bari ben biraz vatandaşıma nefes aldırayım duasını takvime bakmaksızın gerektiğinde gözden geçirmesi duasını buraya bırakmakta yarar görüyor, yeni Asgari Ücret ve Emekli Maaşlarının hayırlı olmasını temenni ediyorum. Zaten başka diyecekte bir şey yok.
İnşallah bereketi gereksiz zamlarla çar çor edilmez yeni asgari ücretin. Emekliye ise bir şey diyemiyorum çünkü bende Yüzde 15.75 zam oranı ile aynı gemideyim. Neyse bakalım 2025 yılı Temmuz zammı ola hayrola demekten başka çare yok gibi görünüyor. Allah yar ve yardımcımız olsun. Ama çoğu gitti gibi görünüyor şimdiden yeni maaşlar cebe girmeden.
Bana göre bu enflasyonu ne durdurur derseniz fiyatların sabit kalması ve artış göstermemesi durdurur derim. Ama bu kültürümüz de sanki 1990 lı şarkılar gibi geride kaldı gibi görünüyor. Ev sahipleri ve marketler bir yıl fiyatları sabit tutacağız taahhüdü verse bu iş olur ama; buda kırmızı karın yağmasını beklemek ya da hamsinin kavağa çıkmasını beklemek gibi imkansız bir şey görünüyor.
Geriye son olarak Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu noktada takibi daha fazla Halk adına yaparak başta Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı gibi cezai işlem yetkisi olan makamları fırsatçıların tepesinden indirmemesi temennisi kalıyor. Her gün daha fazla denetleyin ve her türlü caydırıcı cezalar ile fahiş fiyatlarının önüne geçin talimatını sürekli vermesini temenni ediyorum kendisinden. İnşallah bir şekilde bu temennim Afyonkarahisar’dan kendisine ulaşır ya da ulaştırılır.
Uzun sözün kısası şu sevgili dostlar. Ancak, Devlet dur derse durur bu fahiş fiyatlar. Yoksa duracağı yok. Çünkü bizde açın halinden anlamayan tok sayısı ne yazık ki artmaya başladı. Bu artış doğal olarak maddi hırs denilen kavramı geliştirdi ve matematiksel olarak yüksek enflasyonun kontrol altına alınmamasını sağladı. Özellikle ev sahiplerinin kira artış hırsı tahminlerin çok üstünde katkı yaptı.
Öte yanda yokluk nedir bilen ve anlayan neslin çoğu da yaş itibarıyla gerçek dünya’ya gitti. Geri kalan şu anda ki neslin kaybolmaya başlayan bu düsturu tekrar özümseyip, kendini silkelemesinden başka hiçbir çarede yok gibi görünüyor.
İnşallah toplumsal merhamet hafızamız kısa zamanda tekrar eski den olduğu gibi yerine gelir ve gereksiz hırslar çöpe atılır. Öncelikle kontrolden çıkan vicdansızlık enflasyonumuz bir şekilde aşağı inmeli ki arkasından somut olan etiketler insin. Enflasyon eskiden olduğu gibi tek hanelere insin. Haydi, İnşallah bakalım. Ben yine de er geç inanıyorum olacak.
AMBARYOLUNDAKİ HEYKEL KONUSUNDA BANA KIZANLARA
Geçtiğimiz hafta yazı konumuzdu hatırlarsanız; Ambaryolu’na konulan Atatürk Heykeli. Yayınlandığı gün kendi whatsaap toplu mesaj imkanımla her hafta yazımı gönderdiğim sayısız insandan yüreğine, kalemine sağlık sözlerini de duydum, numaramı ortak tanıdığımız dostlarımdan alıp bende kayıtlı olmayan numaralardan bana ulaşarak ve hatta telefonumda kayıtlı olan bazı dostlar da dahil “neden rahatsız oldun bu kadar” diyenlerin mesajlarını da gördüm
Öncelikle açıklık getireyim, rahatsız olmadım. Niye rahatsız oldun diyenlere şunu hatırlatayım. Manşet zaten “Fikir Harika” diye başlıyordu. Öte yanda aynı yazının ortalarında İstasyon Kavşağına yapılan Kocatepe Heykeli için teşekkür ettiğimi zaten ola da beni eleştirmeyin diye yazmıştım.
Ama sanırım yazının ilk paragraflarını okurken bana kızdınız; sonuna kadar da okumaya gerek görmediniz. Onun için rica ediyorum sakin kafayla geçen hafta ki yazıyı sağduyu ile tekrar bir okuyun. Bunu yaparsanız gerçekten rahatsız olmamış bu adam; biz aceleyle her zaman olduğu gibi böyle düşünüp tepki vermişiz diyeceksiniz zaten inanın. Velhasıl, yürekler bir merak etmeyin, bana da kızmayın. Ben teknik olarak olması gerekenleri naçizane bir dille gündeme getirdim sadece.
Asıl değerli olan yazımızı yayınladıktan 2 gün sonra, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın, 9 Ocak Gazeteciler gününde İlimiz Basın Camiası ile birlikte Afbel Termal Otel de bir araya geldiği programda ifade ettiği Heykel ile ilgili tepkilerin farkındayız ve gerekli olan revizyonlar yapılıyor açıklamasını yapmasıdır.
Okuyucularım ile birlikte benim de beklediğim buydu ve oldu. Geçen hafta gündeme getirdiğimiz bu konuyu kendi sosyal medya ve whatsaap hatlarından paylaşarak binlerce insana ulaştıran EKONOMİA Sayfamızın siz güçlü ve kıymetli okuyucularına tek tek yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız ve hep birlikte bir canız. Sağolun-Varolun.
ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ DAVETLERİNE NİYE GİDEMEDİM SORUSU
Bu arada, 9 Ocak tarihinde Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Basın Mensupları için Belediye Başkanı Burcu Köksal tarafından düzenlenen programa neden katılmadın; katılmaman heykel konusunda ki yazına istinaden bir tepki miydi diye bana ulaşan gazeteci arkadaşlarım oldu.
Onlara da söyledim buradan yazılı olarak müsaadelerinizle ifade edeyim. Kesinlikle tabi ki hayır. Ertesi gün Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı’nın da düzenlediği ve Gazeteci arkadaşlarımızı ağırladığı programa da ne yazık ki katılamadım. Bu güzel etkinlikleri düzenledikleri için Sayın Valimize ve Belediye Başkanımıza bir Gazeteci olarak yürekten teşekkür ediyorum.
Katılamama sebebini şu şekilde arz edeyim. Eskişehir’de bulunan, Rahmetli Annem Semiha ve Babam Mehmet Kervan AKARÇAY’ın, Kabirlerini ziyareti uzun zamandır ihmal etmiştim. Bu nedenle, 3 günlüğüne Eskişehir’e gittim; hem onları ziyaret ettim, hem de yakın zaman önce kaybettiğimiz elinde büyüdüğüm Komşu Annem Hatice KARAHAN’ın kızı ve üzerimde emeği çok olan Hamide ARSLAN ablama başsağlığı dileyerek, Komşu Annemin de kabrini ziyaret ettim. Cenazeye gidemedim çünkü.
Nur içinde yat Komşu Annem. İnşallah orada çok sevdiğin komşuların Sevgili Annem, Perihan ERDAŞ, Fatma TOPRAK, Bahtiyar SEZER ve Zahide BİLİR gibi çok sevdiğim komşu ablalarım karşılamıştır seni. İnşallah şimdi artık unutulan o değerli komşuluk günlerinize gerçek dünyada devam edersiniz. Hep birlikte; Nurlar içinde uyuyun İnşallah. Bu vesileyle tüm herkesin geçmişlerinin ruhları şad olsun.
2025’ DE AFYON DÂHİL EDİLİR DEDİM AMA…
Nedir bu başlık hayırdır diyenleri fazla meraklandırmayayım. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan “KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ” takviminden bahsediyorum. Her yıl farklı şehirler eklenerek devam edeceği belirtilen Festival programı Bakanlık tarafından yakın zamanda açıklandı.
Gastronomi başta olmak üzere, İslami Miras Eserleri, Zafer Müzesi, Kocatepe Anıtı ve Frigya ve şu anda aklıma gelmeyen diğer avantajlar bize 2025 yılında Kültür Yolu Festivalini getirir, yeni yılın ilk zamanlarında güzel bir sürpriz yaşarız diye beklememiştim ama boşa beklemişim.
Festival takvimin de bu yıl Afyonkarahisar yok. Acaba listede bu festival İlimize de 2025 yılında gelsin diye girişim yapıldı mı ya da taşımadığımız şartlar mı var; bu konuyla ilgili yetkili mevkilerden açıklama gelirse önümüzde ki hafta noktasına ,virgülüne dokunmadan yayınlarım.
Aslında Sevgili Milletvekillerimizin geçen yıl oldukça Ülke genelinde ve yapıldığı yerlerde yüksek ses getiren bu Festivali, İlimizin tanıtımı adına adeta kopararak, Afyonkarahisar’ı duraklar arasına katarlar diye ummuştum ama olmadı. Hayırlısı olsun.
Kültür Yolu Festivali için Sayın Vekillerin 2026 yılına muhakkak uğraşalım diyeceklerini temenni ederek; kendilerine EKONOMİA Sayfamızın kıymetli takipçileri ve okuyucuları adına ricada bulunuyorum. Gerçekten bu güzel şehre Kültür Yolu Festivali çok yakışacak. Hadi bakalım İnşallah. 2026 yılında bu güzel haberi bekliyoruz. İlimizin tanıtımına büyük katkı sağlayacağı kesin zaten.
YORUMLAR