Dünya’nın gözü İsrail’de

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ülkeyi iç savaşa sürükleyen yargı reformu hakkındaki kararları İsrail’in sıkıntılı günler yaşamasına neden oldu. Özellikle yargı reformuna karşı çıkan Savunma Bakanı YoavGallant’ın görevden alınması halkın sokaklara dökülmesine sebebiyet verdi.

Ülkeyi köklü bir değişime sürükleyen ve hükümetin gücüne güç katacak olan yargı reformundaki alınan bazı kararlar ise şöyle;

• Hakim atamalarının tamamen hükümetin eline geçirilmesi.
• Görevli bakanların hukuk danışmanlarının tavsiyelerine uygun karar almasının zorunlu olmaması.
• Yargıtay’ın kanunlarıgözden geçirme ve reddetme yetkisinin sınırlandırılması
• Görevini iyi yapmayan ya da yapmadığı düşünülen bakanların görevden alınması güçleştirilmesi…

Alınan kararların hayata geçmesi halinde Yargının pek çok gücü elinden alınmış olacak. İsrail ise kararların kamuoyu ile paylaşılmasından hemen sonra yolsuzlukla suçlananNetanyahu’nun kendi için böyle bir yargı reformu hazırladığını öne sürdü.

Ülkede yaşanan kargaşa ortamı ve halkın sokağa dökülmesi de İsrail’in güvenliğini olumsuz etkileyen bir başka olay. Kargaşanın halen hakim olduğu ülkede ise üniversiteler süresiz olarak grev kararı aldı.

Olayların büyümesi ve halkın sokağa dökülmesi sonrasında Netanyahu tartışmalı yargı paketini parlamentoya sunmayı erteledi. Ancak erteleme kararı halkın sokağa dökülmesinin önüne geçmedi. Halen ülkede kargaşa ortamı hakimken, olaylarda yaralananların sayısı da gitgide artıyor…

Yaşanan olaylar sonrasında ABD ve İsrail ilişkileri de olumsuz yönde etkilenmiştir. Nitekim olayların büyümesi sonrasında yargı reformu paketinin ertelenmesi kararını Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre “Uzlaşı için ek zaman ve alan yaratma fırsatı sunan bu kararı memnuniyetle karşılıyoruz” şeklinde cevaplamıştır. Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD için “içişlerimize karışmayın” mesajını açıkça vermiştir. ABD’ye verilen cevabın kesin ve net olması ABD-İsrail ilişkilerinin gelecek dönemlerde sertleşeceğini kanıtlamaktadır.

Yargı paketinin neden olduğu krizin bölgesel etkilerine bakılacak olursa İsrail’deki karışıklığın süreceği gözlenmektedir. Krizin bölge ülkelerine sıçrayıp sıçramayacağı bilinmezliğini korusa da krizin iç savaşa dönüşebileceği düşünülmektedir. Öte yandan bölgedeki ABD şüpheciliğinin yüksek olması çözümün ABD tarafından sağlanmayacağını kanıtlamaktadır. Gelecek dönemde olaylar daha da büyük bir hal alırsa bölge ülkelerinin tercihi olan Rusya-Çin tarafından sorunun çözümü için yardım istenebilir.