Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Selcen Dilek ÇÖYGÜN

Eylül’ü Bilemedim

Kış aylarının yaklaşmasıyla, özellikle eylül ayında yapılan okul, yakacak, kışlık giyecek, yiyecek gibi harcamalar ücretli ailelerin bütçesini zorluyor. Eylülde yapılması gereken harcamalar neredeyse ücretlinin maaşının üç katına çıkıyor. Yapılan bir araştırmaya göre, ücretlilerin “dert ayı” olarak tanımladıkları eylülde, diğer aylara göre harcamalar artıyor.

Odun ve kömürcüler yakacak alışverişinde taksitli ve peşin ödeme kolaylığı sağlansa bile, doğal gaz ve elektrik faturalarının kaygısı, üst üste gelen harcamalar, vatandaşın kaygı ve korkusuna da sebep oluyor.

Bir de kış aylarının zorunlu harcamaları arasında yer alan ve ekolojik dengelerin bozulmasıyla değişen mevsim döngüsünü göz önünde bulundurarak; Yakındır ki giyim mağazalarının vitrinlerini süsleyen kışlık giyecek ve ihtiyaç giderleri de bu ayla birlikte harcamalar kalemine ekleniyor.

Bu kadar mı? Hayır tabiî ki…

Kış aylarında da satışa sunulmasına karşın bir gelenek haline gelen kışlık bakliyat stoğu, salça, turşu, ev konservesi, meyve-sebze kurutma işlemleri de eylülde yoğunlaşıyor. Pazarlar kışa hazırlık tezgahlarıyla renklenirken etiketler az olsun bu yılda, ya da kalsın olmasın demeye itiyor insanımızı.

Bitti mi? Hayır.

Okul masrafları kalemi ekleniyor. Kırtasiye ürünlerinde, bir çocuk için işportadan karşılanacak okul ihtiyaçları bir evin temel gider maliyetlerini buluyor. Aileler, Okul giderlerini en ucuz nasıl karşılayabilecekleri hesabı yapmaya tatil bitmeden başladı. Tatbikî bunlar anne ve babaların sorunu olarak görülen ekonomik kaygıların sebep olduğu zorlu şartlar.

Bir de madalyonun diğer yüzü var ki; Yaz tatilini bırakıp, işe gider gibi okul yoluna düşmek bunalım sebebi. Çoğunluğun bilgisayar başında geçirdiği, şanslı olarak nitelendirebileceğimiz bir kesimin havuzda, denizde değerlendirdiği tatilin sonuna geldik.

***

Her sene olduğu gibi bu sene de dönem başlangıcı hüznüne kapılan bir tek çocuklar değil.

Velilerin yoğun mesaisi de başladı. 2024 yılının her bir anı yeterince zor geçmişken, sırada okul masrafları, okul kayıt ücretleri, kırtasiye masrafları, kılık kıyafet derken kabarık bir liste var. Hele bir de servis kullanılacaksa ailelerin vay hâline!

Geçtiğimiz günlerde peş peşe büyük illerdeki servis ücretleri açıklandı.

Zamlar alışkanlık yarattığı için de sanıyorum yeni tutarlar pek etki yaratmadı. Basın yayın organlarında çok yorum ve içerik de olmadı…

Okul servislere zam haberleri ilk İlk İstanbul’dan geldi. Geçen yıla göre İstanbul’da yüzde 16, sonra Ankara, yüzde 40 ve akabinde İzmir, yüzde 20 zam yapıldığını açıkladı.

İstanbul Servis Aracı İşletmecileri Odası Başkanı Günhar Sınar, İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezinin (UKOME) öğrenci servis ücretlerine ilişkin yeni fiyat tarifesinin belirlendiğini; Yedek parça, lastik, kasko, sigorta, tamir, akaryakıt ücretleri dolayısıyla yüzde 40 artış talep ettiklerini dile getirdi.

Sonrası Başkan Sınar, UKOME tarafından zam oranının yüzde 16 olarak belirlendiğini söyledi.

Bu ne demek oluyor derseniz, km baz alındığında 14 bin 486 lira olan 0-1 kilometrelerdeki servis ücreti 17 bin 379 liraya, 15 bin 512 lira olan 1-3 kilometrelerdeki ücret 18 bin 612 liraya, 16 bin 756 lira olan 3-5 kilometrelerdeki ücret ise 20 bin 106 liraya çıkıyor.

***

Olaya akaryakıt ve benzine yapılan zam oranlarını göz önünde tutarak baktığımızda servis ücretleri normal gibi duruyor, öyle değil mi?

Ancak her şeyin hızla pahalılaştığı ülkemizde bir tek gider bu olmadığı için veliler oldukça zorlanıyor.

Okullar açılıyor, dertler başlıyor!

Sevineni var üzüleni var… Bu arada konunun belirleyicisi kurum UKOME yani Ulaşım Koordinasyon Şube Müdürlüğü. UKOME’nin ücret açıklamadan önce dikkate aldığı kriterleri mevcut. Bunlarda, mesafe olarak ev ve okul arasında ulaşılabilir en yakın otobüs ve minibüs güzergâh uzunluğu, hat üzerinde otobüs, minibüs güzergâhı yok ise ev ile okul arasındaki ulaşılabilir en yakın mesafe göz önüne alınıyor. Belirlenen ücretler gidiş-dönüş için olup devlet okulları ile özel okulların tümünü kapsayacak.

***

Unutmadan…

İşin bir de servis işletmecileri tarafı var.

Onlar bu tarifeden memnun mu? ‘Daha yüksek olmalı mıydı? Masrafımız çok’ diyor da olabilirler…?

Olayın özüne geldiğimizde bu aralar, öğrencilerin ruh hâli mi, velilerin ruh halimi biraz parçalı bulutlu yoksa okullar mı açılıyor, dertler mi başlıyor?

Bilemedim.

Esenkalın…