HAYDİ GELİN BUNU YAPALIM AFYON

Geçen hafta ki sayfamızda İlimizin Yöneticilerinin değerlendirmeye almaları noktasında; bu hafta için İlimiz Gastro unvanı ile ilgili bir fikir arzında bulunacağım demiştim hatırlarsanız. Müsaadelerinizle hemen arz edeyim.

Afyonkarahisar, Unesco tarafından yürütülen “Yaratıcı Şehirler Ağı” programı kapsamında Türkiye’deki, Gaziantep ve Hatay’dan sonra 3. Gastronomi Şehrinden birisimi evet. 2019 yılından bu yana bu unvanı taşıyoruz. Unvanı alma noktasında, Gaziantep ile aramızda 5, Hatay ile 2 yıl var.

Birleşmiş Milletlere bağlı, Unesco da sırada bekleyen birçok şehir olduğunu biliyoruz ama biz bu konuda Türkiye’de 81 Şehir arasında, 3 Şehirden birisiyiz. Size daha büyük pencere açayım. Dünya Genelinde Birleşmiş Milletler Nezdinde, 193 Ülke ’de yaklaşık 240 Bin Şehir var. Peki, bu 193 Ülkede ki, 240 Bin Şehir içinde “Unesco Gastronomi Şehri” unvanına sahip kaç tane Ülke ve şehir var derseniz sadece 35 Ülke ve 56 tane şehir olarak cevap verebilirim. Yani Dünya da, 240 bin Şehir içinde yemek kültürü alanında 56 şehirden birisi Afyonkarahisar ve bize Gaziantep ve Hatay eşlik ediyor bu 56 şehir içerisinde.

Dünya’da birçok Ülke ve Şehrin bu unvanı alamadığı hatta alma durumunda milyonlarca Dolar kaynakları hazır tuttuğu bir rekabet pazarının olduğunu Gastronomi profesyonelleri iyi bilirler.. Unesco bu konuda o kadar seçici ki kolay kolay bu statüyü vermiyor. Bunu daha iyi anlayabilmek için Unesco’nun Resmi Web Sitesinde Gastronomi Sayfasını inceleyebilirsiniz Google otomatik Türkçe çeviride yapıyor zaten.

Size bir başka pencere daha açayım. Mesela bu unvana sahip 56 şehir içerisinde, 5 Müslüman Ülke, 8 Şehirle yer alıyor ve Türkiye Müslüman Ülkeler arasında en zengin mutfağa sahip 3 Şehirle lider konumda hatta 35 Ülke genelinde İtalya ile birlikte 3 Şehirle ayrıcalıklı bir Ülke konumunda. İlimizin Yöneticileri ve Siyasilerine tekrar arz ediyorum, 240 Bin Şehir içinde, 3 Şehir’den birisiyiz ve bu önemi belgeleyen bütün resmi verileri yukarıda okuyucularımla birlikte sizlerin bilgilerinize  ifade ediyorum lütfen daha farklı bakalım bu unvana.

Bu bağlamda son olarak gelelim fikir arzıma. Gastronomi Şehri Unvanından sorumlu olan BAŞTA Afyonkarahisar Belediyesi ve Belediye Başkanı Burcu Köksal olmak üzere; Belediye Meclisi, Kent Konseyi, Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliklerine bağlı ilgili Odalardan rica ediyorum. Lütfen bu Şehrin tümünde büyük, küçük, normal, lüks fark etmez, gastronomi alanında hizmet veren ne kadar Restoran, Lokanta, Bistro, Pastane, Kafeterya varsa öte yanda Lokumundan, sucuğuna ne kadar perakende satış yapan mağaza varsa ne yapalım biliyor musunuz?

Yukarıda gördüğünüz ve Unesco tarafından tescillenen Afyonkarahisar Gastronomi Şehri logosunu standart ölçülerde stickerlar yaptırarak yukarıda saydığım işletmelerin kapılarına yapıştırılmasını sağlayalım,  kasa önlerinde takılacak mini tabelalar ve işletmeler içinde zorunlu olacak aynı ölçüde tabloit boy çerçeveler yaptıralım, bahsettiğim işletmelerin dış tabelalarına standart ölçüde bir köşesine tak-yapıştır şeklinde stcikerler üretip kullanmalarını sağlayalım.

Kısaca bu şehirde yaşayan insanlar için algıda biz zaten gastronomi alanında 3 şehirden birisiyiz bilinçaltını aktif hale getirelim öte yanda bu şehre günü birlik gelen misafirler içinde ben bu logoyu BU ŞEHİR DE hizmet sektörü veren her yerde görüyorum nedir bu logo diye merak ve soru algısını harekete geçirip; bu özelliğimizi yerinde sıcağı sıcağına tanıtımını sağlayalım. İnanın bana aktardığım bu fikir ile bu unvanı taşıyan 56 şehir içerisinde unvana en farklı sahip çıkan şehir olacağımıza yürekten inanıyorum. Gelin bu unvanı temsil eden logoyu hakkıyla kullanalım bu şehir de. Hatta şehrin giriş çıkışları ve kavşaklarını da bu arada unutmayalım. Fark her zaman farktır.

Velhasıl milyonlarca TL bütçesi olan bir fikir sunmadım. Görselde Şehir adına sahip olunan bir unvanın Kent nezdinde kurumsal statüde temsil edecek bir fikri, İlimiz Yöneticilerinin bilgi, değerlendirme ve uygunluğuna bağlı olarak olurlarına siz okuyucularım huzurunda arz ettim. Bu fikrin Yöneticilerimiz nezdinde izdüşümü ve görüşlerini de bu hafta kendilerinden rica edip siz okuyucularım ile paylaşacağım.

AFYON VERGİ REKORTMENLERİ YİNE

NAZAR DEĞMESİN YAPMIŞ

2023 yılı Afyonkarahisar Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi rekortmenleri bir süre önce açıklandı. İlimiz Yerel Basın Kuruluşları listelere yer vererek haberi güncel tutmayı başardı.

Bende geçtiğimiz hafta sonu fırsat bularak her iki listeyi ayrıntılı inceledim. Her iki listede bir Ekonomi Muhabiri olarak beklediğim sıralamayı görsem de hiç beklemediğim isimleri üst sıralarda gördüğümde hem şaşırdım hem de sevindim. Bu nedenle her iki kategoride listelere giren tüm iş insanları ve işletmeleri kutluyorum.

Gelelim asıl konuya. Bu şehrin İş Dünyasın da bir türlü aşamadığımız düşünce yapısı özellikle Gelir Vergi Rekortmenleri listesinde bu yılda kendini göstermiş. Yani açıklanan 100 Gelir Vergisi Rekortmeninden 47 tanesi aman benim ismimi paylaşmayın diyerek listede adına yer verdirmezken, 53 İş İnsanı benim ismimi yazabilirsiniz demiş.. Yani Allah Nazardan Korusun aman boşver ismimiz açıklanmasın nazar değmesin gibi yaklaşan 47 İş İnsanı olduğunu gördüm ben listede.

Bu düşünce Kurumlar Vergisi listelerinde biraz kırılmış. Bu bağlamda, 70 işletme Kurumlar Vergisi listesinde işletmemizin adını paylaşabilirsiniz derken 30 işletme bizim ismimiz yayınlanmasın şeklinde yaklaşarak listeler oluşturulmuş. Bu vesileyle Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Hüsnü Serteser’den isimlerini yayınlamak istemeyen rekortmenlere bir sonraki yıl daha fazla cesaret vermesi noktasında yardımlarını rica edelim.

Bu şehrin 100 Gelir Vergisi rekortmeninin yarısına yakını benim ismim yayınlanmasın diyorsa yarısı boş olan bir listenin ilan edilmesinin de mantık olarak gereği yok. Bırakın boşuna Gelir İdaresi Başkanlığı uzmanlarını yormayalım liste hazırlanacak diye. Bir Gazeteci olarak böyle düşünüyorum.

AKÜ HAYVAN HASTANESİ BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI

Sayın Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörümüz  Kıymetli Mehmet Karakaş hocamıza saygı ve selamlarımı ileterek arz etmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta evimizde birlikte yaşadığımız ve canımız olan Kedimizi bir operasyon için Akü Hayvan Hastanesine götürmeyi tercih ettim.

Şehir Merkezinde onlarca adım başı Özel Veteriner Klinikleri varken muhakkak Üniversite Hastanesinde yapılacak işlemler daha hesaplı ve hayvan severleri yüksek ücretlerden koruyan bir düzeydedir diye düşündüm. Aynı operasyon için İlimizde ki birkaç bilinen Özel Klinikten aldığım ücreti duyduktan sonra Üniversite Hayvan Hastanesi kesinlikle daha hesaplıdır sonuçta Kamu dedim.

Ertesi gün borcumu öğrendiğimde çok şaşırdım bana bir nebze yüksek geldi. Bu vesileyle Üniversite Yönetimimizden rica ediyorum. Akü Hayvan Hastanesi ücretleri, Özel Klinik fiyatlarına göre hangi ortalamadadır? Öte yanda, patili dostlarımız için yapılan tüm işlemler ve tek tek masraf dökümün ödeme yapıldıktan sonra belge şeklinde evcil hayvan sahibine verilmesi şık olmaz mı?

Mesela ben ödeme yaptım ama bana bir belge verilmedi. Yapılan tüm işlemlerin dökümünü tabi ki görmek isterdim. Bence bu belgenin bizler istemeden Akü Hayvan Hastanesi ve tüm Özel Veteriner Klinikleri tarafından verilmesi biz can dostlarımızı sahiplerini mutlu edecek bir hizmet olacaktır. Bu noktada Üniversite Yönetimini ve Afyon Veterinerler Odasını personel ve üyelerine bu detayı yerine getirmeleri talimatı vermelerini rica edeceğim.

Ayrıca can dostlarımızın daha sağlıklı olmaları için gerekli olan Veterinerlik hizmetlerinin daha hesaplı olması onlara sahip çıkacak daha çok kişi anlamına gelir. Öte yanda ücretler yükseldikçe ev bütçelerinde lüks gidere doğru gider buda sahiplenme sayısını azaltır ve sokağa bırakmaları Hafazanallah yanında getirir. Onun için lütfen empati yapalım. O canların bizden başka kimsesi yok çünkü.

ANKARA VE ADANA’YA SELAMLAR

27-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Gastro Afyon Festivali sırasında iki değerli idareci ile tanışmaktan mutluluk duydum. Bu noktada, Adana Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanı İlhan Taş ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Şube Müdürü Alp Aykut Çıngır’a selam ve sevgilerimi iletiyorum.

Kendileriyle geçirdiğimiz uzun sohbet imkânı ve birlikte gerçekleştirdiğimiz Afyonkarahisar Yumurta Müzesi ziyareti esnasında Ankara ve Adana’nın kültür ve sosyal hayatına dönük hiç bilmediğim ilginç ve önemli bilgiler edinme şansı buldum. Hatta hep birlikte yaptığımız Siverek standı ziyareti gerçekten çok özel bir anıydı.

Her iki Şehir, Gastro Afyon Festivalinde kendi şehirlerinin tanıtımlarını oldukça güzel gerçekleştirdiler. Bizler kendilerini İlimizde misafir etmekten mutluluk duyduk. İnşallah yolumuz düşerse Ankara ve Adana’da ziyaret edersek bilgi ve birikimlerinden daha fazla yararlanmak dileğiyle; bu satırlar aracılığıyla kendilerine tekrar selamlarımı gönderiyorum.

NURLAR İÇİNDE UYU SEVGİLİ DOSTUM

Gazeteci Halil İbrahim Kocaerkek tam 1 yıl önce bizleri derinden üzen vefat haberiyle aramızdan ayrıldı. Belli bir yaştan sonra aslında 1 yıl az bir zamanmış gibi geliyor insana. Daha dün Konya Karapınar’a cenazesine gittiğimiz günün üstünden tam bir yıl geçmiş.

Uzun yıllar binlerce ortak anıyı yaşadığımız ve ömrünün son 10 yılında en yakınında olan insanlardan birisi olarak Halil İbrahim Kocaerkek’in vefatı beni derinden üzen ve hala aklıma geldikçe beni derinden yaralayan kayıplarımdan bir tanesidir.

Bu nedenle Sevgili dostuma CENABI ALLAH’TAN Rahmet, evlatları Mehmet, Beytullah ve Ramazan’a ayrıca kardeş gibi birlikte oldukları amcasının oğulları Halil ve Süleyman Kocaerkek’e ayrıca onu tanıyan tüm sevenlerine tekrar başsağlığı diliyorum. Cennet ödülün olsun dostum.