Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Selcen Dilek ÇÖYGÜN

İnsan-Toplum

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ülkenin milli birlik ve beraberliğine verdiği önem tarihin her satırında açık görülür. Her Türk vatandaşının titizlikle koruması gerekenMİLLÎ BİRLİK VE BERABERLİK İLKESİ, olmazsa olmazların en başında gelir. Herkesin bunu özümsemesi, kabul etmesi ve bu hedef doğrultusunda birlikte hareket etmesi şarttır. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı, önce, bu bütünlüğü gerçekleştirerek başlatmıştı. Ve ancak ayaklanmaları bastırdıktan sonra başarı dolu zaferlerin destanı yazılmaya başlanmıştı. Ulu önder konuşmalarında, hem zaferin hem de inkılâpların,  gerçekleştirilen birlik ve beraberlikle sağlanabildiğininaltını sürekli çizmişti.

 

Mademki millet aynı ideale bağlı insanların oluşturduğu bir birliktir, o halde insanların üzerinde yaşadığı vatan parçası da bir bütündür, kutsaldır, bölünemez, parçalanamaz. Bunun aksini düşünmek milliyetçiliği inkâr etmek olur. Milliyetçilik inkâr edilecek olursa Türk varlığı da sona ermiş demektir. Farklı görüşlere sahip insanları ortak bir ideal uğrunda birleştiren Atatürk, böylece bu inkarı da akıllardan silmiştir.

 

*

 

Ya yaşadığımız coğrafyada,dinimiz İslamiyette durum farklımı? Birlik ve beraberlik dini değilmidir müslümanlık? Yardımlaşma ve dayanışmayı öğütleyen İslamiyet bunları öngörmüyor mu?

Dinimiz, toplumun bütün fertleriyle iyilik ve adalet esasına dayalı ilişkiler kurmamızı, sevgi ve saygı içinde kardeşçe yaşamamızı, şefkat ve merhametle birbirimize muamele etmemizi emretmiştir.

 

Millî birlik ve beraberliğimiz, huzur ve güvenliğimizin temeli olup, bunun bizlere sağladığı huzur ve güvenlikle yüzyılı geride bıraktık. Ve yıkıcı ve bölücü akımlarla tam bir mücadele gücü, birbirimize kenetlenme ruhumuzu da besledi.

 

*

 

Bayramlar sadece dini vecibelerimizi yerine getirmenin manevi güzelliğini bizlere yaşatmaz, aynı zamanda birlik, beraberlik, paylaşma ve dayanışma duygularımızı da pekiştirir. Bizlerin en önemli görevlerinden biri de, hem bu günleri en güzel şekilde yaşamak ve yaşatmak, hem de gelecek nesillere aktarmaktır. Bu coğrafyada ancak bu birlik ve beraberlikle sonsuza kadar ayakta kalabiliriz

 

 

*

Bahar geçmiş, yaz gelmiş, bayramlar gelmiş geçmiş…

Ancak insanların içinde bir kırık plak hep aynı nakaratı tekrar eder ‘Nerede o eski bayramlar’ ….

Hepimizin kulağının aşina olduğu bir türkü geldi, son yüzyıl Türkiye’sinde aklıma; Küçüklüğümden beri duyduğum,  o zamanlar anlamını tam olarak kavrayamadığım, şimdilerdeyse ne kadar doğru söylenmiş dediğim, ‘’Bayram gelmiş neyime Kan damlar yüreğime…’’ türküsü. Ne kadar doğru değil mi, kimi anasına, kimi sevdasına, kimi evladına dertlenir.

Bir bayramı daha yine tatlı bir telaş ile geçirdik.

Hepimizin ağzına pelesenk olmuş “nerede o eski bayramlar” cümlesini çoğumuz yine dillendirdik büyük ihtimalle, bu bayramda da.

Ama yine de, bu bayram, hayatın karışıklığına bir mola verdirerek bizi teselli etti, eski bayramları zihnimizin ardına attı.

Ve, birkaç günlüğüne de olsa hayatı akışına bırakarak sakin izlememizi sağladı.

 

Hayatımıza yön veren, bizi şekillendiren unsurların başında, davranışlarımızın sonuçları ve bu sonuçlardan çıkardığımız dersler değil midir? Hassas dengeler üzerine kurulu insan hayatının ne kadar değerli olduğunu az da olsa bu şekilde anlamaz mıyız?

Örneğin maddi veya manevi hediye verdiğiniz biri,  bu armağan nesne ya da söz bile olsa dev bir sevgi ağına dönüştürebilir ilişkiyi ve anında kısaltır iki insan arasındaki büyük uzaklığı.

Tam tersine, küçük bir acımasızlık dahi büyük hesaplaşmaların içine itebilir, hak, hukuk ve adaletten uzaklaştırırinsanları, insani değerleri unutabilir herkese.

 

Dolayısıyla birbirine etki etmelidir insan…

 

 

*

 

 

İnsanoğlunun geçmişi karmalarla dolu.

Milyonlarca yıl öncesine dayanan karmalar bugün de peşimizi bırakmıyor.

Bu nedenle, hayatımızda önemsiz görünen her şey aslında yaşamımızın akışını etkiler. Hayat bunu unutmuş dahi olsak her hali  ile hatırlatır bize. Bayramlarda bunları hatırlamak için vardır.

Her anın kıymet ve değerini bilerek yaşamalı insanoğlu.

Çünkü yarın mutlaka olur, yarın da kim olur muamma.

Esen kalın.