Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Veli CENGİZ

KISSADAN HİSSE Havuz

 

                Geçmiş zamanın birinde bir ülkede bir hükümdar varmış.  yaptıklarıyla halkı canından bezdirmiş; ne adalet kalmış, ne de düzen! Halk ayaklanmış. Hükümdar devasa bir havuzun başında toplar, der ki: “Eğer isterseniz benden çok kolay bir şekilde kurtula bilirsiniz . Böyle isyan etmenize hiç gerek yok. Şimdi ben bu havuzu boşalttıracağım, üzerini de kapattıracağım. Sizden tek isteğim;  havuzu süt ile dolduracaksınız.

Her gece yarısından sonra,  herkes bir kova süt dökecek havuza; kimse kimseyi görmeyecek. Güneş doğarken hepiniz burada olun. Havuz süt ile dolduğunda ben tahtı bırakacağım.

Ertesi gün sabah olur, herkes sevinçle toplanır havuzun başına. Öyle ya düzenbaz hükümdardan kurtulacaklardır. Hükümdar gelir, üzeri kapalı havuzu açar. Bir de ne görsünler, havuz  bes berrak suyla doludur!

Herkes aynı şeyi düşünmüştür: “Onca sütün içinde benim döktüğüm bir kova suyu kim fark eder?

Hükümdar konuşur: “Gördünüz mü? Siz ne iseniz ben de oyum. Siz düzenbaz olduğunuz için, içinizden kimi seçerseniz , sonuç değişmeyecektir!…

O yüzden ben tahtımda kalıyorum; sizde layık olduğunuz sistemin içinde!…

Uburtu

                Afrika’da antropolog (İnsan ırkının gelişimini inceleyen bilim insanı). Afrika’da yerli bir kabilenin çocuklarına bir oyun öğretmek ister. Çocuklar etrafında toplanmıştır bilim adamının. Bilim adamı bir ağacın altında toplanmış meyveleri göstererek, “Buradan ağacın altına kadar  koşacaksınız, kim birinci gelirse meyveleri o yiyecek.

                 Başla! değinde olmadık bir şey olur! çocuklar el ele tutuşmuşlardır. Başlarlar beraber koşmaya.. Ağacın altına hep beraber varmışlardır; hepsi birinci olmuştur!…

                Antropog: “Neden  böyle yaptınız?” deyince , çocuklardan biri:

                “Biz, UBURTU yaptık. Eğer yarışsaydık yarışı kazanan meyvelerin hepsini yiyecekti.”

                “Yarışsaydık, nasıl olur da diğerleri mutsuzken, yarışı kazanan meyveleri yiyebilir? Oysa UBURTU yaparak, meyveleri hepimiz yedi.

                “Peki, UBURTU nedir?”

                “Ben, biz olduğumuz zaman “Ben” imdir.

HUY ÇIKMA

Köyün birinde eskiden kalma bir hoca vardır. Öğretebildiği kadar köye dini açıdan yardım etmektedir…

Bir gün yeni İmam Hatip lisesi mezunu genç birini İmam olarak atarlar köye! Eski imam hiç kendisine söylenmeden bu atamanın yapılmasına içerler, gücenir.

Aynı gün biri ölür köyde. Cenazenin yıkanması gerektir. Yeni imam kazanda suyu kaynattırmış, ama hiç cenaze yıkamadığı içini elindeki tası kazana daldırır, bir tas su alır ve döker ölünün üstüne. Aynı anda garip bir ses çıkar. Yeni imam tası attığı gibi “ Ölü dirildi!” diyerek kaçmaya başlar…

Eski imam: “Ölünün dirildiği filan yok! Huy çıktı, o ses çıkan  HUY’un sesi”

Mutlu kalınız…