Nöbetçi Eczaneler
Yönetim, Türkiye’nin sorunlarının nedeni “Köpekler”miş gibi onları yok ederek sorunları çözeceklerini zannediyor. Günlerdir Türkiye bununla yatıp, bununla kalkıyor! Onları yok etmenin yoluna UYUTMA denildi, ama tutmadı!… Bunun ÖLDÜRME olduğunu yazılı ve sözlü basında demeçler, bildiriler birbiri ardına geldi… Sonra ÖTANAZİ denildi 8.0 şiddetinde bir deprem doğurdu bu söz.
İzninizle sözlükten bu sözcüğün tanımına bir bakalım: yaşamından umut kesilen, öleceği kesinlikle bilinen bir hastanın, acısını bir an önce dindirmek amacıyla ve hastanın kendi isteği üzerine , yaşamına bir hekimce son verilmesi biçiminde gerçekleşen ölüm.
Yaşamasından umut kesilecek
Öleceği kesinlikle bilinecek,
Çektiği acının dinmesi için kendi isteği üzerine,
Bir hekimce son verilmesi!…
Sokak köpeklerinin hiç birinin durumu bu tanıma uymuyor. Bu bile daha sonra suçlular çıkarmaya neden olabilir. Bu nedenle bin kere düşünüp , doğru bir karar verilmesi gerekir. Ağzı, dili konuşsa da bir dinlesek onları: Dünyaya gelen her canlı yaşama hakkına sahiptir…
Sanatçımız Sezen Aksu, “ Neden benim ülkemde çare ararken akla ilk yok etme gelir.” Ve sevilen şarkısı “ Unutma beni” nin sözlerini “Uyutma beni” olarak uyarlıyor.
“Beni uyutma, uyutma, beni uyutma
Bilirsin uyutma dokunur her insana
Sen de kendi payından bir hatıra seç
Ve o ben olayım, uyutma, beni uyutma.”
Geçmişimiz kırsal kesim olduğu için “Vahşi” yaşamdan korunmak için onları can dostumuz kabul etmişiz. Evimizin, avlumuzun bekçisi, hayvanlarımızın çobanı, bağımızı, bahçemizin koruyucusu bellemişiz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu M. Kemal Atatürk i köpeklerle çok yakın dostluklar kurmuş, yurt gezilerinde, yurt dışı gezilerin onları yanından ayırmamıştır. En sevdiği köpeği FOX’dur. Diğer köpekleri ALP ve ALBER’dir.
Almanya ‘nın eski başbakanı MERKEL’i çocukluğunda bir köpek ısırdığı için, onlardan çok korkarmış!…Rusya Devlet Başkanı PUTİN, MERKEL’le baş başa görüşürken yanında LABADER cinsi bir köpeği hep yanında tutarmış.
Sokak köpekleri aç oldukları için isteklerini ısırarak belirtiyorlar belki de. Köylerde hayvan sürüleri azaldı! Her sürüde 4-5 tane köpek varken, bir köyde, beldede en az 20 sürü varken, yok olunca boşluğa düştü köpekler. Yakın köylerin köpekleri kokuyu takip ederek şehirlere kadar geldiler.
Afyon eski Belediye Başkanı Sn. Hayrettin Barut, yakın köylerin köpekleri saat 24.00’ten sonra tek sıra halinde şehre gelip, karınlarını doyurup, sabaha ezanıyla birlikte tek sıra halinde köylerine geri döndüklerini anlatırdı…
Türkiye ‘de 4,5 milyon köpek olduğunu söylüyorlar. Bir program dahilinde “KISIRLAŞTIRMA” yapılırsa, şehirlerdeki otel ve yemekhanelerin kalan yemekleri köpeklere ulaştırılırsa sorunu çözmeye ilk adımı atmış oluruz…
Türkiye Psikologlar Derneği bakınız ne diyor: “Şiddet, insan ve toplum psikolojisine hakim olan model alma, genelleme, meşrulaştırma çok sayıda psikososyal mekanizma sebebiyle yayılam eğilimine sahiptir.
Sırf bu sebeple, toplumda herhangi bir sayısal grubu veya bir canlı türünü hedef alan yaygın şiddet tüm toplumu tehdit eder.
Sokak köpeklerini topluca öldürülmesini meşrulaştıran yasa teklifi toplumdaki barış atmosferini ve insani değerlere büyük hasar vermektedir.
Hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan bu yasa teklifi derhal geri çekilmelidir.”
Yaşadığımız bu gezegende, sizi kendinden daha çok seven tek canlı varlık köpeklerdir.
Mutlu kalınız…