Mecidiye çıkışından İzmir Antalya Yoluna bağlandığınız zaman biliyorsunuz bundan birkaç yıl önce yol genişletme ve refüj çalışmaları yapıldı. Evet çok güzel mi oldu şehrin ana merkezine giriş ve çıkış adına gerçekten güzel oldu. Yapanlardan Allah Razı Olsun. Ama yapılan bir hata vardı. O dönemde iki kez Eski Belediye Başkanı Mehmet Zeybek’in Belediye Meclisindeki yakın çalışma arkadaşlarından iki tanesine şu hatayı gündeme getirin gerçekten kötü oldu ve büyük bir vebal bence dememe rağmen sanırım Başkan Zeybek’e iletme gereği görmediler, Allah var bende sonra sormadım baktım her hangi bir şey yapılmayınca ne yapayım dedim.. Müsaadelerinizle nedir o kötü oldu ve bana göre vebal var dediğim hususa gelelim.
Halk arasındaki adıyla Kırmızı Hastane şimdiki Park Hayat Hastanesine giriş yapılan orta refüjün kaldırılarak hastaneye şehir içinden girişin Paşa Cami Kavşağından U dönüşü olarak verilmesi. Orası bir Hastane ve her an hastaneler hepimiz için lazım; ister özel olsun, ister Devlet olsun kesinlikle fark etmez.
Geçtiğimiz gün dost meclisinde yeni tanıştığım bir insan anlattı. Annesi yüksek tansiyon nedeniyle bayılma geçirmiş işin garip tarafı kendi kullandığı aracın içinde olmuş o esnada bu durum. Hızlı bir şekilde bulunduğu konum itibarıyla aracını Park Hayat hastanesine doğru yöneltmiş; korna çalarak ve dörtlüleri yakarak Paşa Camisi Kavşağına gelmiş. Geldiği saat kavşağın en hareketli zamanları, korna çalmasına ve dörtlüleri yakmasına rağmen önündeki araçların yol vermesini istemiş ama bir türlü öndeki araçları hareket ettirememiş. Açmış camı bağırarak yolu açın lütfen annem rahatsız demiş. Bir minibüs şoförü de Paşa Cami Kavşağındaki tepedeki EDS kamerasını göstererek abi affetmiyor hatayı bu kamera kimse hareket etmez demiş. Allahtan 20 saniye civarında yeşil ışık yanmış ve Acil Servise yetiştirmiş annesini, ilk müdahale yapılmış, 2 saat kadar müşahede altında tutulduktan sonra en kısa sürede bir Kardiyoloji Uzmanına gitmesi tavsiyesi ile taburcu edilmiş. Gelmiş geçmiş olsun diyelim bu kardeşimize.
Ya peki o teyze o esnada Kalp Krizi geçiriyor olsaydı ya da Beyin Felci geçiriyor olsaydı. Onu geçtim Ambulanslar için ışık zorunluluğu yok biliyorsunuz, böyle bir durumda bile saniyelerin önemli olduğu anda bir ambulansın direk hastaneye geçiş imkânı varken ortalama 35-40 saniye daha o hastaneye ileride ki kavşaktan U dönüşü yaparak acil servise neden ulaşsın.. İnsan hayatından bahsediyoruz. Bazen bir saniye bile o kadar önemlidir ki yaşamayan bilmez.
Şehrin bahsetmiş olduğum kısmının mücavir alan sınırını bilmem bahsetmiş olduğum hastanenin tam önündeki cadde Afyonkarahisar Belediyesine mi aittir ya da Karayollarına mı onu uzmanlar bilir. Belediye Başkanı Burcu Köksal ‘dan gerektiğinde Afyonkarahisar Belediye Meclisin de bu konuyu gündeme getirmesini, kendi alanları dışında bir kurum sorumluluğundaysa ilgili girişimleri başlatarak çözüm bulması noktasındaki desteğini, insan sağlığı için nasıl bir şey yaparız noktasında başta bir Vatandaş ardından bir Gazeteci olarak kendisinden arz ve rica ediyorum.
Bilenler bilir ben genelde Motorsiklet kullanırım ve Gazete 3 ün bulunduğu binaya giderken hep denk gelirim. Kırmızı Hastanenin önünden, dolmuşta inen insanların karşıdan karşıya geçerken atlattıkları tehlikeye en az 10 kez şahit olmuşumdur. Ne kadar duba koyulsa da, bir o kadar dolmuşlar için İndi-Bindi Yasaktır yazılsa bile hiçbir dolmuş şoförü hastanede ineceğim diyen insana burada durmak yasak demez sağlık bu çünkü. Bu nedenle o nokta da Trafik hızlı akıyor ve o akan hızlı trafik içinde dolmuştan inen insanlar karşıya hastaneye ne yazık ki geçmek zorunda kalıyorlar. Yok, öyle bir şey diyenler varsa gidip 5 dk o noktada durarak şahit olabilirler isterlerse.
Bu noktada, Hastaneye yaklaşma esnasında sarı flaşörlü bir trafik lambası koymak ve trafikte olan insanları o geçişten daha yavaş ve kontrollü geçişlerini sağlamak ya da bilimsel ve şehirsel anlamda o bölgede yeni bir plan yapılması gerekiyor diye naçizane düşünüyorum.
Son olarak bu yazı rica üzerine yazılmış belli gibi düşünenler olursa tövbe edip lütfen günahımı almasınlar sakın diyorum. Bahsettiğim Hastane Yönetiminin bu yazıyı yazdığımdan haberi bile yok; hatta şimdi sizlerle birlikte okuyacaklar çünkü.
Son olarak Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal’dan mevzuat gereğine göre konuyu Belediye Meclisi gündemine almasını, Başkanlık yetkisindeyse Afyon Halkının sağlığı adına doğru olan çalışmayı planlatarak ve istişare ederek hayata geçirmesini, Belediye dışında bir Kurum yetkisindeyse bu şehrin Şehrül-Emini olarak girişimsel çözüm sağlamasını en derin saygılarımla kendisinden Afyonkarahisar Halkı adına arz ve rica ediyorum.
Yukarıda anlattığım o teyze ve ambulansın içinde can çekişen insanlar üzerinden bir empati yapın ve bir saniye bile ne kadar önemli hissetmeye çalışın lütfen. Empati her zaman güzeldir çünkü. SELAMLAR..
İL EMNİYET MÜDÜRÜMÜZLE GÜZEL BİR ANI
Geçtiğimiz hafta Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürümüz Sayın Mahmut Ay’ı Makamında ziyaret ederek güzel bir sohbet etme fırsatı yakaladım. Sayın Müdürümüzle İlimiz geneli ile ilgili asayiş, trafik gibi birçok konu üzerinde sohbet ettik. Özellikle Düğünlerde Silah Atmama konusundaki şehrin tümünde daha fazla bilincin oluşması için Emniyet Müdürlüğünün yaptığı çalışmaları mutlulukla karşıladım. İl Müdürümüz özellikle dijital yolla gerçekleşen dolandırıcılık olaylarında bilincin artması konusunda biz basın kuruluşlarının desteklerini kıymetli bulduğunu ve bu desteğin daha da artmasıyla başarılı bir halk bilinci oluşacağına inandığını ifade etti. Hep söylüyoruz;Polis, Savcı ve diğer Kamu görevlileri telefonda vatandaşları arayarak kesinlikle para istemez. Ayrıca okuyucularımızı Sazan Sarmalı adı verilen ve en çok Araba,Motorsikler ve Cep Telefonu alım satımlarında gözlenen dolandırıcılık noktasında uyaralım. Bu tür dolandırıcılıklar nasıl meydana geliyor, nelere dikkat etmeli bu konudaki en pratik bilgiler Emniyet Genel Müdürlüğünün Resmi Web Sitelerinde Halkımız ile paylaşılıyor. Lütfen dikkatli olalım. Bu vesileyle Sayın İl Emniyet Müdürüme kadirşinas misafirperverlikleri adına yürekten teşekkürlerimi sunuyor, çalışmalarında üstün başarılar diliyorum.
ÖĞRENCİ EĞER OKULUNDA
MÜDÜR DAYI NE DİYONN DERSE..
Bizzat kulakların şahittir gözlerimle. Yıl 2016 Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde 2 dönem yürütmüş olduğumuz HOLOGRAM OKULLARDA adlı bir özel eğitim seansları kapsamında İlimiz Merkezinde farklı 2 Ortaokul da, farklı zamanlarda şahit olduğum iki Ortaokul Öğrencisinin teneffüs aralarında koridorlarda ağızlarından duymuş olduğum ve ürperdiğim bir cümledir “Müdür Dayı Ne Diyonn cümleleri.”İki Okul Müdürüne bu nedir diye sorduğumda bunlar daha iyi biz duyumsamazlıktan geliyoruz artık Murat Bey demişti bana. Bağırıp çağırsan suç, kulağından tutup uyarsan suç, aileler desen onlar ayrı bir garip hemen CİMER e şikâyet; haydaa ardından hadi bakalım savunma, soruşturma bir ton evrak git gel vakit kaybı. Biz yorulduk artık onun için öğretmenler olarak duymuyoruz; yeter ki suça eğilecek davranışlarda bulunmasınlar diye temenni ediyoruz demişlerdi.
Bizler bırakın Ortaokul zamanımızda Okul Müdürüne Müdür Dayı demeyi, kapısının önünden geçerken çekinen bir nesildik. Bugün zırt pırt CİMER e Öğretmenleri şikâyet eden anne babaların çoğu da o neslin kuşağı aslında. Sürekli değişime uğrayan Eğitim Sistemi ve Müfredat alt yapısı olursa ve eğitimden daha ziyade öğretime dayalı bir sistem daha iyi olur diye düşünülürse bu Ülke de Okul Müdürleri de, öğretmenlerde tehlikede olur. Tehlikeyi saçan yabancı uyruklu olsun olmasın fark etmez. Hayatın en önemli basamaklarından birisi Okullarımızda başlar. “Müdür Dayı Ne diyon”vbdaha bir çok saygı kavramından uzak cümleleri kurmaya cesaret eden öğrenciler bile önüne geçilmezse böyle bir tehlike saçma potansiyeline ulaşabilirler.
Bu nedenle bence Milli Eğitim sistemimizde artık eski fabrika ayarlarımıza dönüş yapmanın vaktidir.Günümüz teknolojisinin entegre edilerek harmanlandığı yani hem eğitim, hem de öğretimin olduğu o eski beğenilmeyen ama ne kadar değerliymiş dediğimiz sisteme geçmemiz gerekmektedir diye düşünüyorum. Naçizane fikrim bu yönde. Katılırsınız ya da katılmazsanız. Ezbere dayalı ve test ağırlıklı bir sistemle olmuyor bu iş.
SEVGİLİ YAŞAR VE BÜŞRA’YA
BİR ÖMÜR BOYU MUTLULUKLAR DİLİYORUM
Geçtiğimiz hafta sonu İlimizin tanınmış değerli ailelerinden EVRENKAYA ve ÖZSOY Ailelerinin değerli evlatları Sevgili Yaşar Evrenkaya ve Büşra Özsoy’un evlilik müessesine adım attıkları o güzel geceye katıldık. Afyonkarahisar’a ilk geldiğim 2000 yıllarda her biri küçük olan ve o dönemden beri büyümelerine an be an şahitlik yaptığım Evrenkaya Ailesinin, 3.Kuşak Temsilcilerinden olan Sevgili Yaşar’ın bugün evlendiğini görmek beni çok mutlu etti. Bu vesileyle şu anda her biri evli olan 3. kuşak torunlar Sevgili Esin, Esra, Sezen, Mehmet Evrenkaya ve eşlerine selamlarımı gönderiyor, mutluluklar diliyor ve tek bekar Emirhana’da hadi bakalım artık seni bekliyoruz diyorum.. O Akşam, Merhum Dede ve Babaanne Mehmet Yaşar Evrenkaya ve Kıymetli Esin Evrenkaya Annede geldiaklıma ve kendilerini de rahmetle andım salonda olan birçok kişiyle birlikte. Bu vesileyle, Sevgili Yaşar ve Büşra’ya bir ömür boyu mutluluklar dilerken, babaları Hacı Sait Evrenkaya ve o gün tanışmaktan mutluluk duyduğum Hakkı Özsoy’a ayrıca abim gibi gönülden sevdiğim değerli insan Abdullah Evrenkaya ve her birinin kıymetli eşlerine selamlarımı ve hürmetlerimi sunuyorum. İnşallah tez vakitte yeni torunlarını hep birlikte kucaklarına alma mutluluklarını yaşamaları duası ile Allah evli çiftlerimizin önlerini açık, sevgi ve huzurlarını her an daim eylesin diyorum. MUTLULUKLAR.
AFYON OTELLERİ KONAKLAMA VERGİLERİNDE
GEÇEN YILA GÖRE DÜŞÜŞÜN SEBEBİ NEDİR?
Geçtiğimiz günlerde aklıma geldi en son resmi yayınlanan resmi veriler üzerinden karşılaştırma yapayım dedim. Biliyorsunuz Oteller de konaklayan herkes Konaklama Vergisi adı altında bir vergi ödüyor ve bu vergiler her İlin Vergi Gelirleri kaleminde ayrı bir bölümde aylık ve birikmiş yani her ay üzerine eklenerek metoduyla toplanıyor. Bu noktada, İlimiz Konaklama vergilerinin geçen yılın yani 2023 yılının ilk Ocak-Şubat ve Mart ayı toplamlarına baktığımda otellerin üretmiş olduğu konaklama vergileri tutarının 2024 Ocak-Şubat-Mart aylarına göre azalma olduğunu görsek de aslında bu otellerin misafir sayılarında azalma anlamını taşımıyor. Gelir İdaresi Başkanlığının, Konaklama Vergi Oranında yapmış olduğu indirim ve özellikle Ramazan Bayramının 2024 yılının ilk 3 ayı içine denk gelmesi Konaklama Vergi oranını düşüren önemli sebeplerden birisi oldu. Yalnız görüştüğüm otel Yöneticileri aslında geçtiğimiz yıla göre belli bir düşüşün olduğu görüşünde ayrıca birleşiyorlar. Bu bağlamda geçtiğimiz yılın ilk 3 ayında 19 Milyon 754 Bin TL olan İlimizde toplanan konaklama vergisi toplamı, 2024 yılının ilk 3 ayında 13 Milyon 820 Bin TL olarak gerçekleşti.