Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Veli CENGİZ

TONTİŞ HİKAYELER

İbrahim Bera Küçükilhan

 

09.06.2024 günlü bir davetiye aldım. 11 yaşında küçük bir yazarın davetiyesiydi. Taş Han da “Tontiş Hikayeler” isimli kitabını tanıtıp , imzalayacaktı. Saat 15.00’de oradaydım. İlk imzayı bana attık ve fotoğraf çektirdik. Sosyal medyada paylaştım ve haftaki köşemi ona ayırdım. Okuyanın yazanın azaldığı günümüzde “Yazma özgüvenini kazanmış, yazdığı kitabı toplumla paylaşa bilmesi bir kahramanlıktı benim için, size de tanıyın istedim.

Satranç, Basketbol, yüzme sporlarına da ilgi duyan küçük yazarımız, bu dallarda pek çok madalya kazanmış! Daha çok küçük yaşta kitap yazmış, iyi bir gözlemci olarak yaşamı değerler kültürünü alarak gözlemlemiş, o değerleri öyküye dönüştürmüş, çok sevdiği hayvanları “fabl “ türü eseriyle bizlere armağan etmiş.

Annesi Hatice Hanım, babası Mustafa Küçükilhan, doğru düşünmeyi, bu yolda yürümeyi yürek desteği vererek bugünlere ulaşmayı sağlamışlardır. “Düşüncelerin Çatısı Hikayelerdir” diyerek öğretmeni sn. Sibel Ülger Turan’a teşekkür etmeyi ihmal etmiyor.

Kitabın birinci hikayesi , karınları acıkınca göle girip, balıkla karınlarını doyurmak isterler. Hiç balık yakalayamazlar.  AAAAAAAAA bu ay mart ayı hava soğuk, su da çok soğuk! Bizler bu soğuğu az hissediyoruz ama balıklar çok soğukta yaşayamayacakları için derinlerde sakin ve hareketsiz kalarak yaşamda kalmaya çalışırlar diyerek doğayı ve hayatı tanıtarak bir bakıma bilim yolculuğuna düşürüyor…

Kitabı öyküleri hatırımda kaldığı kadarıyla şöyle :

“Orman yolculuğu,

Görgü kuralları,

Mağaranının sırları

Çocuklarla oyun,

Zürafa Hanıma misafir olma,

Gibi öyküler var. Hem küçüklere hem de büyükler için anlam yüklü hikayeler var.

Karnı sırtına yapışmış birine ne söylersen söyle boş! Onun ilk yapacağı iş karnını doyurmak! Hiçbir başka düşünce , onun yerini alamaz diyor küçük yazarımız. Tok hiç acıkmayacağını , aç hiç doymayacağını sanır ama bu düşünceler bir  günlüktür. Diyerek her şey zamanı gelince değişir diyor bir bakıma.

İki arkadaş bir gün bulut ev ulaşırlar; her şey yumuşacıktır…

İyilik toprağa ekilmiş tohum gibidir; bir gün mutlaka çıkar.

Merak eden kişi her gün yeni şeyler öğrenir.

Kendini sürekli geliştiren kişi çok zahmet çeker.

Zaman sessiz bir testere gibidir, ömrümüzü yer bitirir. İnsanlar birbirini kırmadan vakit geçirmel…

Misin yanına giden mis kokar. Mevlana’nın gül tutan gül kokar gibi.

İstediği şeyleri öğrenmek için  gayret gösterenler başarılı olur.

Bir ağaç gölgesinde bin kişi eğlenir…

Sevgili İbrahim, küçük yaşta diktiğin fidanla bizleri gölgende eğlendirdin bu kitabı yazarak…

Bende sana bir öğüt vereyim: ömür biter, hikayeler yaşarmış!

Senin hikâyelerinde, ömründe uzun yaşayacak. Hep mutlu yaşa…