Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası, ortodoks ekonomi politikalarına(ekonomide kabul görmüş, görüş ve teorilerden oluşan yani ana akım ekonomi) geçiş yaparak birincil hedefini ekonomik büyüme olarak belirledi.
Uzun zamandır sıkı sıkıya bağlı kalınan “Faiz sebep, enflasyon sonuç” odaklı düşük faiz politikası rafa kalktı ve parasal sıkılaştırma kararları ile politika faizi 4 ay gibi kısa bir sürede 2150 baz puan artırarak 8,5’ten yüzde 30’a kadar yükseltti. Bu karar, kredileri de etkiledi.
Son yıllardır yaşanan yüksek enflasyon ve artan üretim maliyetlerine bir de finasmana erişimdeki zorluklar eklenince iş dünyası yatırım ortamının iyileştirilmesi, öngörülebilirliğin gerçekleşmesi yönündeki mesajlarını daha sık dile getirmeye başladı.
Bu arada önemli bir gelişme yaşandı. Temelleri 1972 yılında atılan Uşak Seramik, KAP’a yaptığı açıklamada, yüksek faiz ve artan finansman maliyetleri nedeniyle orta ve uzun vadeli tüm yatırımlarını durdurduğunu açıkladı.
Son 7 yılda 55 milyon dolar yatırım yapan şirket açıklamasında, uzun yıllar dünyada devam eden finansmana erişim kolaylığı ve maliyet düşüklüğü trendinin bir yıldır tersine döndüğünü, ABD ve Avrupa’daki faiz artışının sürdüğünü ayrıca Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 30’lara çıkarttığını ve artışın devam edeceğine yönelik beklentileri arttırdığını kaydederek, döviz ve TL bazlı faizin, şirketlerin kredi maliyetlerini yükselteceği görüşünü dile getirdi.Yatırımları durdurma kararına ek olarak, küçülerek yani istihdamı azaltıp, faaliyetlerin devamlılığını sağlamak için verimliliği arttıracak tedbirler alınacağı bildirdi.
Aslında bu yeni bir durum değil. Yatırım iştahı yüksek olmasına rağmen sanayici bir süredir başta yetişmiş insan kaynağından vazgeçip, başlattığı ya da başlatacağı yatırımları askıya alıyor. Sessiz sedasız işten çıkarmalarla küçülmeye giden firma sayısı bir hayli yüksek hem de başta tekstil olmak üzere pek çok sektörde. Sanayici, bir yandan finansmana erişimin kolaylaştırılması için bürokrasinin kapısını çalmaya, iş dünyası temsilcileri kanalıyla mesajlarını duyurmaya çalışıyor.
Merkez Bankası’nın yaşananlara duyarız kaldığı söylenemez. Temmuz’dan sonra Eylül ayında da reeskont kredisinde yeniden bir artışa gitti ve günlük limitleri, 1,5 milyar TL’den 3 milyar TL’ye yükseltti. Dün ise yeni bir adım daha atarak, ihracatı teşvik eden reeskont kredilerinde finansman maliyetini düşürdüğünü ve firma limitlerini arttırdığını ilan etti.
Borsaya kote olan şirketlerin bu gelişmeleri KAP’a duyurmaları zorunlu ancak peki ya diğerleri… Kısaca pek dillendirilmek istenmiyor.
Yurt içi ve dışında ekonominin yeniden güven kazanması için normale dönüş şart ve bu yönde adımlar atılıyor. Süreç doğru yönetilip realitede kalınmaya devam edilirse sonuçları uzun vadede görülecektir elbette. Pozitif etkiler kadar negatif etkilerinde olacağı göz ardı edilmeden. Uşak Seramik’in aldığı karar aslında münferit değil. Bu nedenle açıklamanın doğru yorumlanmasında fayda var.
Acı kaybımız…
Megabirlik ailesi olarak dün meslektaşımız Halil İbrahim Kocaerkek’i sonsuzluğa uğurladık.
Kurtuluş Gazetesi ile Lider Gazetesi’nin imtiyaz sahibi ve İnternet Gazetecileri Cemiyeti’nin kurucusu Gazeteci Yazar Halil İbrahim Kocaerkek, geçirdiği kalp krizi sonucu 53 yaşında yaşama veda etti. Kanal3’de Gerçek Bakış programını Eğitimci Şükrü Ersoy ile birlikte sunan Halil İbrahim Kocaerkek, dün memleketi Konya Karapınar’da toprağa verildi.
Gazetecilik, dünyanın en zor, en yorucu ve yıpratıcı işlerinden biridir. Fikir işçiliği, zaman ve mekandan bağımsızdır. Gazeteci, tarafsızlık ilkesi gereği güvenilir kaynaklardan elde ettiği bilgiyi, en doğru şekilde kamuoyuna ulaştırma sorumluluğu üstlenir. Çünkü gazetecilik, bir kamu hizmetidir. Gazete, radyo, televizyon ve diğer kitlesel medya kanallarının, çoğulcu demokrasiyi merkeze alan, bağlantısız ve bağımsız “dördüncü güç” olarak sorumluluğu kamuoyuna karşıdır.
Bu yükümlülüğü uzun yıllar taşıyan meslekdaşımız ve Kanal3 ailesinin kıymetli ferdi Halil İbrahim Kocaerkek’e Allah’tan rahmet diliyorum. Afyonkarahisar basın camiamızın, ailesi, dost, akraba ve sevenlerinin başı sağ olsun.